Türkiye’den Bosna Hersek’e giderek şehit olan Selami Yurdan’ın hayatını abisi anlattı

Sırplara karşı savaşan Bosnalı Müslümanlara destek olmak için Türkiye’den giden ve girdiği çatışmada şehit olarak Türkiye’nin Bosna’daki ilk şehidi olan Selami Yurdan’ı, abisi Recai Yurdan anlattı.

Bosna’da yaşanan katliamlara ve adaletsizliğe sessiz kalmayarak dört arkadaşıyla Türkiye’den Bosna Hersek’e giden ve Sırplarla girdiği çatışmada İliyaş’ta 22 Ağustos 1992’de şehit olan Selami Yurdan’ın hatıraları, Yurdan ailesi tarafından ilk günkü tazeliğiyle yaşatılıyor.

Babası, birçok akrabası ve dava arkadaşının da katıldığı Bosna Savaşı’nda Türkiye’den giden ilk şehit olma onuruna erişen, güzel karakteri ve hatıralarıyla İslam coğrafyasında önemli bir sembol haline gelen Yurdan, zulme karşı mücadeleyi hayatının en yüce görevi olarak gördü.

Şehitlikle birlikte tüm servetini de Bosna’daki Müslümanlara bağışlayan Yurdan’ın fedakarlığı, adaletsizliğe karşı duyarlılığının ve cesaretinin bir nişanesi olarak hafızalarda yaşatılıyor.

Abisi Recai Yurdan, kardeşinin yaşamını, Bosna’ya gidiş sürecini ve şehadeti sonrası yaşananları AA muhabirine anlattı.

“Selami, ‘Bosna’daki Müslümanlarla birlikte olmak istiyorum.’ dedi ve gitti”

Recai Yurdan, kardeşinin kardeş olmaktan öte bir “dava arkadaşı” olduğunu, tüm dünyadaki haksızlıklara karşı gençlik yıllarında birlikte mücadele verip eylemlere katıldıklarını söyledi.

Kardeşinin duyarlılığının çok yüksek olduğunu anlatan Yurdan, “O dönem Bosna’da, Avrupa’nın ortasında bir İslam devleti olduğunu ve acılar çektiklerini duyduk. Aliya İzzetbegoviç’i ve Bosnalı Müslümanları tanımaya başladık. Selami o süreçte, ‘Abi ben Bosna Hersek’e gitmek istiyorum. Oradaki Müslümanlarla birlikte olmak istiyorum.’ dedi bana. Oradaki katliamlara şahit olmuş, yapılan zulmü durdurmak istiyordu.”

Yurdan, birlikte istişare ettiklerini, kardeşinin çok kararlı olduğunu ve Bosna’ya hemen gitmek için çalışmalara başladığını dile getirdi.

Kardeşinin çok hızlı şekilde yola koyulduğunu belirten Yurdan, Selami Yurdan’ın cepheye ulaşma sürecini şu sözlerle anlattı:

“5 kafa dengi arkadaş bir oldular ve Bosna Hersek’e gittiler. Tabii ki kolay olmadı yolculuk, 12 gün giremediler sınırdan ve defalarca gittiler, geldiler. Ardından bir yolunu bulup cepheye ulaştılar. Selami daha önce eğitim aldığı ve askerliğini yaptığı için karargahta nöbet tutmasını istiyorlar. Selami, cepheye gitmek istediklerini söylüyor. 2-3 günlük eğitimin ardından Selami’nin eğitimde mükemmel olduğunu, işi bilen biri olduğunu anlıyorlar ve cepheye gönderiyorlar.”

Kardeşinin adaletsizliğe karşı her zaman en önde olduğunu söyleyen Yurdan, Bosna’da da aynısını yaptığını söyledi.

Yurdan, kardeşinin cepheye gitmek için tüm şartları zorladığını belirterek, şehit olma sürecini, “Selami ilk haftasında ilk cepheye gidiyor 5 arkadaşıyla beraber. Cephede Sırplarla çatıştıklarında Selami tek kurşun yiyor ve 6 kere tekbir getirerek şehadet şerbetini içiyor. Ve orada Selami’de en son ‘Yürüyün.’ diyor. Ardından ‘İnna lillahi ve inna ileyhi raciun, biz buraya Allah için geldik. Şehit olmaya geldik.’ diyor ve şehadet şerbetini içiyor.” sözleriyle anlattı.

“Tüm mal varlığını Bosna’ya verdik”

Selami Yurdan’ın şehit olduğu haberi kendilerine ulaşınca Allah’a şükrettiklerini söyleyen Yurdan, şunları kaydetti:

“Babam, annem başta olmak üzere hepimiz Allah’a hamd ettik çünkü bir şehit kazandık. Gıyabi cenaze namazını kıldığımızda babamın bir sözü vardı. ‘Benim bir oğlum Allah yolunda şehit oldu. 5 oğlumu da şehit vermeye hazır bir babayım. Değil 5 oğlum, 5 bin, 5 milyon oğlum olsa Allah yolunda feda edecek bir babayım.’ demişti babam. Selami iş adamıydı, arabası vardı, kendine ait evi vardı. Selami’nin bütün mal varlığını alarak Bosna Hersek’teki kardeşlerimize teslim ettik.”

Yurdan, kardeşinin herkes tarafından sevilen ve saygılı biri olduğunun altını çizdi.

Kardeşinin Müslümanların tüm dünyada yaşadığı olaylara karşı duyarlı olduğunu söyleyen Yurdan, “Selami, her zaman endişeliydi. Endişeli olmasının sebebi, Müslümanların acı çekmesiydi. Hep Müslümanların yanında olmak isterdi. Hem Afganistan’a hem de Filistin’e yıllarca yardım gönderdi ve eylemleriyle Müslümanlarla oldu. Selami, Bosna’ya giderken de oradaki feryadı duydu, oradaki zulmü gördü ve Müslümanlarla birlikte olmak için Allah’ın emrettiği şekilde İslami ve insani görevini yerine getirmeye çalıştı.” ifadelerini kullandı.

AA