Ukrayna ve Rusya Arasında İstanbul’da Gerçekleşecek Ateşkes Görüşmeleri: Barışa Giden Yol mu?

REKLAM ALANI
Ukrayna ve Rusya Arasında İstanbul’da Gerçekleşecek Ateşkes Görüşmeleri: Barışa Giden Yol mu?
Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş, 2014 yılında başlayan ve 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle tırmanan bir çatışma olarak dünya gündeminde önemli bir yer tutuyor. Bu süreçte, uluslararası toplumun barış arayışları hız kesmeden devam ederken, Türkiye’nin arabuluculuğuyla İstanbul’da gerçekleşmesi planlanan ateşkes görüşmeleri, umut ışığı olarak öne çıkıyor. 15 Mayıs 2025’te başlaması önerilen bu görüşmeler, hem bölgesel hem de küresel barış için kritik bir dönüm noktası olabilir. Bu yazıda, Ukrayna-Rusya ateşkes görüşmelerinin detaylarını, Türkiye’nin rolünü, beklentileri ve olası sonuçları SEO uyumlu bir şe
kilde ele alacağız.

İstanbul: Barış Görüşmelerinin Merkezi
Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmalarda tarafsız ve dengeli bir duruş sergileyerek, her iki tarafın da güvenini kazanmış bir ülke olarak öne çıkıyor. Daha önce 2022 yılında Antalya ve İstanbul’da gerçekleşen görüşmeler, her ne kadar kalıcı bir barış sağlayamasa da, Türkiye’nin arabuluculuk kapasitesini ortaya koydu. 29 Mart 2022 tarihinde İstanbul’da yapılan görüşmelerde, taraflar arasında ciddi adımlar atılmış, ancak süreç dış müdahaleler ve sahadaki gelişmeler nedeniyle sekteye uğramıştı.
2025 yılında yeniden İstanbul’da yapılması planlanan görüşmeler, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önerisiyle gündeme geldi. Putin, 15 Mayıs’ta ön koşulsuz doğrudan müzakerelere başlama teklifini sunarken, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan bu süreçte arabuluculuk yapmasını istedi. Türk diplomatik kaynakları, İstanbul’un bu görüşmeler için ideal bir konum olduğunu ve Türkiye’nin daha önce de benzer görüşmelere ev sahipliği yapmayı teklif ettiğini belirtiyor.
Ukrayna ve Rusya arasındaki ateşkes görüşmelerinin temel amacı, çatışmaların durdurulması ve kalıcı bir barış anlaşmasının zemininin hazırlanması. Ancak tarafların talepleri ve ön koşulları, müzakerelerin karmaşık bir süreç olacağını gösteriyor. Rusya, Ukrayna’nın NATO üyeliğinden vazgeçmesini, Kırım’ın ve Donbas bölgesindeki Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson’un Rusya’ya ait olduğunun kabul edilmesini talep ediyor. Ayrıca, Ukrayna’da yabancı askeri güçlerin konuşlandırılmaması gerektiğini savunuyor.
Ukrayna ise toprak bütünlüğünün korunmasını, Rusya’nın 2022 öncesi sınırlara çekilmesini ve 2014’te ilhak edilen Kırım ile diğer bölgelerdeki hak iddialarından vazgeçmesini istiyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ateşkesin sadece bir duraklama değil, güçlü güvenlik garantileriyle desteklenmiş bir barış anlaşması olması gerektiğini vurguluyor. Zelenskiy, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu garantör ülkelerin, NATO’nun 5. maddesine benzer bir güvenlik mekanizması sunmasını talep ediyor.
Türkiye, hem Ukrayna hem de Rusya ile yakın ilişkilerini koruyarak, bu süreçte kilit bir aktör konumunda. 2022 yılında Antalya Diplomasi Forumu’nda Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba’yı bir araya getiren Türkiye, aynı yıl İstanbul’da müzakere heyetlerini ağırlamıştı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin barış sürecine katkıda bulunmaya ve Ukrayna’nın yeniden inşasına destek vermeye hazır olduğunu ifade etti.
REKLAM ALANI
Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye, çatışmaların başından beri “adil ve dengeli” bir duruş sergileyerek, her iki tarafın da güvenilir bir arabulucu olarak gördüğü bir ülke olmayı başardı. Türk diplomatik kaynakları, İstanbul’un stratejik konumu, tarafsızlığı ve geçmişteki deneyimleri nedeniyle görüşmeler için ideal bir yer olduğunu belirtiyor. Ayrıca, Türkiye’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklemesi, ancak Rusya ile ekonomik ve siyasi ilişkilerini sürdürmesi, bu rolü daha da güçlendiriyor.
Beklentiler ve Olası Sonuçlar
İstanbul’daki ateşkes görüşmelerine yönelik beklentiler, temkinli bir iyimserlik üzerine kurulu. Zelenskiy, Rusya’nın nihayet savaşı bitirme niyetinde olabileceğini belirtirken, Putin’in önerisinin samimiyeti sorgulanıyor. Avrupa liderlerinin 30 günlük bir ateşkes çağrısına Putin’in doğrudan yanıt vermek yerine müzakere önerisi sunması, bazı analistler tarafından stratejik bir hamle olarak görülüyor.
Görüşmelerin başarıya ulaşması durumunda, Karadeniz’de ticari gemilerin güvenli geçişi, enerji altyapısına yönelik saldırıların durdurulması ve insani koridorların açılması gibi somut adımlar atılabilir. Ancak, Kırım ve Donbas gibi tartışmalı bölgelerin statüsü, NATO üyeliği ve güvenlik garantileri gibi konular, müzakerelerin en zorlu başlıkları olmaya devam edecek.
Küresel ve Bölgesel Etkiler
Ukrayna-Rusya savaşının sona ermesi, sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de önemli etkiler yaratabilir. Enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, gıda güvenliği ve uluslararası ticaret, savaşın devamından doğrudan etkileniyor. İstanbul’daki görüşmeler, bu sorunlara çözüm üretme potansiyeli taşıyor. Ayrıca, Türkiye’nin arabuluculuk başarısı, küresel diplomasideki rolünü güçlendirebilir ve Antalya Diplomasi Forumu gibi platformların önemini artırabilir.
Sonuç
Ukrayna ve Rusya arasında İstanbul’da gerçekleşecek ateşkes görüşmeleri, barışa giden yolda önemli bir fırsat sunuyor. Türkiye’nin arabuluculuğ
u, her iki tarafın güvenini kazanmış bir ülke olarak bu süreci kolaylaştırabilir. Ancak, tarafların uzlaşmaz talepleri ve sahadaki gelişmeler, müzakerelerin başarısını belirleyecek. 15 Mayıs 2025’te başlayacak bu görüşmeler, dünya kamuoyunun yakından takip ettiği bir süreç olacak. Barışın sağlanması, sadece Ukrayna ve Rusya için değil, tüm dünya için umut verici bir adım anlamına geliyor.

REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ