İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraeebir bölümü kırmızıyla işaretlenmiş harita paylaşarak İran’ın başkenti Tahran için tahliye uyarısı yaptı.
İsrail ve İran arasında başlayan çatışmalar devam ediyor. Son olarak İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya platformu X’ten bir bölümü kırmızıyla işaretlenmiş harita paylaşarak tahliye uyarısı yaptı.

Orta Doğu’da tansiyon bir kez daha zirveye ulaştı. İsrail, İran’ın başkenti Tahran’a yönelik çarpıcı bir tahliye uyarısı yayınlayarak, bölgedeki gerilimi yeni bir boyuta taşıdı. 13 Haziran 2025’te başlayan ve iki ülke arasında karşılıklı hava saldırılarıyla devam eden çatışmalar, dünya kamuoyunun nefesini tutarak izlediği bir krize dönüştü. İsrail’in “Tahran’ı boşaltın” çağrısı, hem stratejik hem de psikolojik bir hamle olarak değerlendirilirken, İran cephesinden gelen sert açıklamalar savaşın daha da tırmanabileceğine işaret ediyor. Bu haber, çatışmanın son durumu, tarafların açıklamaları ve uluslararası tepkiler ışığında detaylı bir şekilde ele alınıyor.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ve Başbakan Binyamin Netanyahu’nun öncülüğünde yapılan açıklamalar, Tahran’ın belirli bölgelerinin ve hatta tüm başkenttin tahliye edilmesi gerektiğini vurguluyor. 16 Haziran 2025’te İsrail ordusu, Tahran’ın kuzeydoğusundaki 3. bölge için ilk tahliye uyarısını yayınlamıştı. Bu bölge, yaklaşık 330 bin kişilik nüfusu ve İran Radyo ve Televizyon Kurumu (IRIB) genel merkezi gibi stratejik noktaları barındırıyor. Ancak 20 Haziran’da Katz, tahliye çağrısını tüm Tahran’a genişleterek, “İran rejiminin sembolleri ve nükleer tesisleri hedef alınacak” dedi.
İsrail’in bu uyarısı, 13 Haziran’da İran’ın nükleer tesislerine ve üst düzey askeri komutanlarına yönelik düzenlediği geniş çaplı hava saldırılarının bir devamı niteliğinde. Saldırılarda İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve 9 nükleer bilim insanı hayatını kaybetti; toplam sivil kayıp ise 224 olarak açıklandı. İsrail, İran’ın nükleer programını “varoluşsal bir tehdit” olarak gördüğünü ve bu programı tamamen ortadan kaldırmayı hedeflediğini belirtiyor. Netanyahu, “Tahran semaları kontrol altında, harekete geçiyoruz” diyerek İsrail’in hava üstünlüğünü vurguladı.
İran, İsrail’in saldırılarına balistik füzeler ve kamikaze insansız hava araçlarıyla (İHA) karşılık verdi. Tahran yönetimi, özellikle Tel Aviv ve Hayfa gibi İsrail’in büyük şehirlerini hedef aldı. İran Devrim Muhafızları, “Gerçek Vaat 3” operasyonu kapsamında İsrail’e yönelik füze saldırılarının “sürekli ve kademeli” devam edeceğini duyurdu. İran’ın yeni Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Abdurrahim Musevi, “Tel Aviv ve Hayfa’yı boşaltın, asıl cezalandırıcı operasyonlar yakında başlayacak” diyerek İsrail’e gözdağı verdi.
İran medyası, İsrail’in Tahran’a yönelik tahliye çağrılarını “psikolojik savaşın bir parçası” olarak nitelendirirken, halkın sokaklara dökülerek protesto gösterileri düzenlediği bildirildi. Tahran’da 10 milyonluk nüfusun tahliyesinin lojistik olarak mümkün olmadığı belirtiliyor; şehirde yoğun trafik ve kaos görüntüleri sosyal medyaya yansıdı. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İsrail’in saldırganlığına karşı “meşru müdafaa” hakkını kullanacaklarını vurguladı ve diplomasiye açık olduklarını, ancak İsrail’in saldırılarının durması gerektiğini söyledi.
Çatışmalar, uluslararası toplumda büyük bir endişe yaratmış durumda. ABD Başkanı Donald Trump, İsrail’e mühimmat desteği sağladıklarını belirtse de, İran’a doğrudan bir askeri müdahaleden kaçındığını ifade etti. Trump, “İran ile İsrail arasında bir anlaşma mümkün” diyerek diplomatik bir çözüm önerse de, İran’ın ABD üslerini hedef alma tehdidi tansiyonu yükseltti. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, çatışmaların “dünyayı krize sürükleyebileceği” uyarısında bulundu.
Türkiye, çatışmalara yönelik kınama mesajı yayınlayarak, tarafları itidale çağırdı. Rusya, İran’a destek verdiğini açıklarken, Kremlin Sözcüsü Peskov, ABD’nin çatışmaya doğrudan katılması durumunda “korkunç bir tırmanış” yaşanabileceği uyarısında bulundu. İngiltere ise Tahran’daki büyükelçilik personelini tahliye etti.
Uzmanlar, İsrail’in Tahran’a yönelik tahliye uyarısının, büyük çaplı bir hava saldırısının habercisi olabileceğini belirtiyor. İsrail’in nükleer tesisleri ve Devrim Muhafızları’na ait altyapıyı hedef alması, İran’ın daha sert misillemelerine yol açabilir. İran’ın elindeki Hürremşehr-4 gibi hipersonik füzeler, İsrail’in hava savunma sistemlerini zorlayabilir. Öte yandan, İsrail’in Demir Kubbe sistemi, İran füzelerinin bir kısmını engellese de, son saldırılarda Tel Aviv’de hasar raporları arttı.
Çatışmanın bölgesel bir savaşa dönüşme riski, Hizbullah ve Suriye gibi aktörlerin de dahil olabileceği ihtimalini güçlendiriyor. Hizbullah lideri Şeyh Naim Kasım, “tarafsız kalmayacaklarını” açıklarken, Suriye’deki İsrail saldırıları da gerilimi artırıyor.
İsrail’in “Tahran’ı boşaltın” uyarısı, Orta Doğu’daki kırılgan dengeleri bir kez daha sarsmış durumda. Her iki tarafın da geri adım atmaya niyeti olmadığı görülürken, uluslararası toplumun etkili bir arabuluculuk yapması gerektiği açık. Ancak mevcut koşullarda, çatışmaların kısa vadede sona ermesi zor görünüyor. Dünya, bu tehlikeli satranç oyununda bir sonraki hamleyi beklerken, sivillerin güvenliği ve bölgenin istikrarı en büyük endişe kaynağı olmaya devam ediyor.