Tiran, 14 Haziran 2025 – Arnavutluk, Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyelik hedefinde kararlı adımlar atmaya devam ediyor. Ancak, bu süreçte hem iç politikadaki reform gereklilikleri hem de bölgesel dinamikler, Tiran’ın yolunu zorlaştırıyor. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın son açıklamaları, ülkenin AB entegrasyon sürecine verdiği önemi bir kez daha vurgularken, AB’nin genişleme politikalarındaki belirsizlikler ve Arnavutluk’un iç dinamikleri tartışmaları alevlendiriyor. Bu haberimizde, Arnavutluk’un AB ile ilişkilerinin mevcut durumunu, karşılaştığı zorlukları ve geleceğe dair beklentileri sade ve anlaşılır bir şekilde ele alıyoruz.
Arnavutluk, 2009 yılında AB’ye üyelik başvurusu yaptı ve 2014’te resmi aday ülke statüsü kazandı. 2020 yılında ise AB, Kuzey Makedonya ile birlikte Arnavutluk için üyelik müzakerelerinin başlatılmasına yeşil ışık yaktı. Ancak, müzakerelerin resmi olarak başlaması için Arnavutluk’un yargı reformu, yolsuzlukla mücadele ve organize suçlara karşı daha etkili adımlar atması gerekiyor. 2024’te yapılan reformlar, özellikle yargı sistemindeki “Vetting” süreci, AB tarafından olumlu karşılandı, fakat hala eksiklikler mevcut.
Başbakan Edi Rama, Fransa medyasına verdiği bir röportajda, Arnavutluk’un AB üyeliğinin sadece bir ekonomik ve siyasi hedef olmadığını, aynı zamanda kültürel ve tarihsel bir birleşme olduğunu vurguladı. Rama, “Arnavutluk’ta Rus etkisi yok, Türk etkisi ise kültürel bağlarla sınırlı” diyerek, AB’nin genişleme politikasının Balkanlar’da dengeleyici bir rol oynayabileceğini ifade etti. Bu açıklama, Arnavutluk’un jeopolitik konumunu ve AB ile yakınlaşma çabasını net bir şekilde ortaya koyuyor.
Arnavutluk’un AB üyelik sürecinde karşılaştığı başlıca engeller şunlar:
-
Yargı ve Yolsuzlukla Mücadele: AB, Arnavutluk’tan bağımsız bir yargı sistemi ve şeffaf bir yönetim talep ediyor. Yolsuzlukla mücadelede kaydedilen ilerlemeler, uluslararası toplum tarafından takdir edilse de, hala üst düzey yolsuzluk vakaları çözülmeyi bekliyor.
-
Ekonomik Gelişme: Arnavutluk, Avrupa’nın en yoksul ülkelerinden biri. Kişi başına düşen gelir yaklaşık 6.500 euro seviyesinde. AB standartlarına ulaşmak için ekonomik reformlar ve altyapı yatırımları kritik önem taşıyor.
-
Siyasi İstikrar: Arnavutluk’ta siyasi partiler arasında derin kutuplaşma mevcut. Muhalefet partisi Demokratik Parti (PD), hükümetin reformlarını eleştirirken, iç politikadaki bu gerilim AB sürecini yavaşlatıyor.
-
Bölgesel Dinamikler: Balkanlar’daki Sırbistan-Kosova gerilimi ve Bosna Hersek’teki siyasi kriz, AB’nin genişleme politikalarını karmaşıklaştırıyor. Ayrıca, bazı AB üyesi ülkeler (örneğin Hollanda ve Fransa), genişleme konusunda temkinli bir tutum sergiliyor.
AB, Arnavutluk’u Balkanlar’da istikrarlı bir ortak olarak görüyor. Ancak, genişleme sürecindeki yavaşlık, Tiran’da hayal kırıklığı yaratıyor. 2024’te yapılan AB-Batı Balkanlar Zirvesi’nde, Arnavutluk’un reform çabaları övülse de, üyelik için net bir takvim verilmedi. AB Komisyonu’nun 2025 raporunda, Arnavutluk’un yargı reformu ve organize suçla mücadelede daha fazla ilerleme kaydetmesi gerektiği belirtildi.
Öte yandan, Arnavutluk’un stratejik konumu, AB için önemli. Karadeniz ve Adriyatik Denizi’ne kıyısı olan Arnavutluk, enerji koridorları ve ticaret yolları açısından kilit bir noktada. Ayrıca, NATO üyesi olan Arnavutluk, güvenlik alanında AB ile uyumlu bir çizgi izliyor.
Arnavutluk’un Türkiye ile tarihi ve kültürel bağları, AB sürecinde sıkça tartışılıyor. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Arnavutluk’ta tarım, eğitim ve sağlık alanlarında projeler yürütüyor. Örneğin, TİKA’nın Tiran’daki tarım destek projeleri, yerel halkın geçim kaynaklarını güçlendiriyor. Ancak, Rama’nın “Türk etkisi kültürel bağlarla sınırlı” açıklaması, Arnavutluk’un dış politikada AB’yi önceliklendirdiğini gösteriyor.
Türkiye, Arnavutluk’un AB üyeliğini destekliyor ve ikili ilişkiler son dönemde güçleniyor. 2024’te Türkiye ile Arnavutluk arasında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ilk toplantısı yapıldı. Bu toplantıda, ekonomik iş birliği ve bölgesel istikrar konuları ele alındı. Ancak, AB, Arnavutluk’un dış etkilerden bağımsız bir şekilde reformlarını tamamlamasını bekliyor.
Arnavutluk’un 2,8 milyonluk nüfusu, AB üyeliğini ekonomik refah ve daha iyi yaşam standartları için bir fırsat olarak görüyor. Özellikle gençler, AB üyeliğinin iş imkanlarını artıracağını ve yurt dışına göçü azaltacağını umuyor. Ancak, sürecin yavaş ilerlemesi, halk arasında hayal kırıklığı yaratıyor. Tiran ve diğer şehirlerde yapılan anketler, halkın %70’inin AB üyeliğini desteklediğini, ancak sürecin uzamasından rahatsız olduğunu gösteriyor.
Arnavutluk’un AB üyelik süreci, önümüzdeki yıllarda hızlanabilir. 2026’da yapılması planlanan AB-Batı Balkanlar Zirvesi, bu konuda belirleyici olabilir. Ancak, Arnavutluk’un iç reformlarını tamamlaması ve siyasi istikrarı sağlaması şart. Ayrıca, AB’nin genişleme politikalarındaki tutum değişikliği, sürecin hızını etkileyecek.
Arnavutluk, jeopolitik konumu ve reform çabalarıyla, Balkanlar’da A
B’nin en kararlı ortaklarından biri olmaya devam ediyor. Ancak, hem Tiran’ın hem de Brüksel’in daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Peki, Arnavutluk AB üyeliğine ne zaman ulaşabilir? Bu, hem Arnavutluk’un reform performansına hem de AB’nin siyasi iradesine bağlı.
Ar