Zeynep Halimova: “Adalet duygum, Hukuk eğitimimde yol gösterici oldu”

Adalet duygusuna olan inancı sayesinde ve  doğru olanı yapmak amacıyla kariyer hayatını bu yönde belirlemeye karar veren ve eğitim hayatına istediği bölümde başlayıp tamamlayan Zeynep Halimova, hayallerinin peşinden koşmaya devam ediyor.

Zeynep Halimova, 25 Mayıs 2003 Ustrumca doğumlu. Liseyi Ustrumca’da “Yane Sandanski” lisesinde, Ekonomi-Hukuk-Ticaret Bölümünde okudu. Üniversiteye de Üsküp Az. “Kiril ve Metodiy” Üniversitesi, Hukuk Fakültesi’nde başlayarak kısa bir zaman önce üniversiteden mezun oldu.

Gençlerimizle ve eğitimlerini tamamlayan öğrencilerimizle yaptığımız sohbetlere devam ederek, Zeynep Halimova ile de eğitimi ve mezuniyeti hakkında konuştuk.

Üniversiteden mezun olmak ve istediğiniz mesleğe sahip olmak nasıl bir duygu?

“Üniversiteden mezun olmak gurur verici, zaman zaman zorlu dersler, sınavlar ve stresli dönemler yaşasam da, hepsi bana sabırlı olmayı, zamanı iyi kullanmayı ve pes etmemeyi öğretti. Şimdi mezuniyetle birlikte yeni bir sayfa açılıyor, kariyerime odaklanmak, öğrendiklerimi hayata geçirmek ve kendimi daha da geliştirmek için sabırsızlanıyorum. Hukuk gibi disiplinli ve sorumluluk gerektiren bir alanda mezun olmak, aynı zamanda ciddi bir sorumluluk da yüklüyor insana. Artık sadece kendi geleceğiniz değil, temsil edeceğiniz alanlar da sizin bilginize emanet. Bu bilinçle mezun olmak hem onur verici hem de ilham verici.”

Bu bölümü neden tercih ettiniz?

“Bu bölümü tercih etmemin temel nedeni, adalet duygusuna olan inancımdır. Doğru olanı yapmak, öncelikle benim de dikkate aldığım ve hedeflediğim bir ilkedir. Günlük hayatımızda her alanda düzenin olması gerektiğinin bilincindeyim. Hangi alanda olursa olsun, o alanın düzenini ve temel haklarını öğrenmek her zaman ilgimi çekmiştir. Hayatımızın her alanında düzen ve disiplinin olması gerektiğine inanıyorum, ancak bu sayede işler planlandığı gibi yürüyebilir ve her şey olması gereken düzende ilerleyebilir. Bu nedenle, bu alana her zaman büyük ilgi duydum. Bu bölüm, hem toplum için anlamlı işler yapabileceğim hem de kariyerimi geliştirebileceğim birçok alan sunuyor.”

Eğitiminiz süresince yaşadığınız zorluklar oldu mu? Memleketinizden uzakta eğitim almanın ne gibi zorlukları vardı? 

“Elbette, yeni adım attığınız her alanda zorluklar vardır, ayrıca başka bir şehirde. Ancak bu zorluklar, beni daha çok motive etti ve pes etmememi sağladı. Her engel, aslında öğrenme ve gelişme fırsatıydı. Kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrenmek, sorumlulukları tek başına üstlenmek gerekiyor. Ama tüm bu zorluklar, kişisel gelişimime  büyük katkı sağladı. Şu an geriye dönüp baktığımda, bu süreçlerin bana çok şey kattığını ve kişisel gelişimime büyük katkısı olduğunu söyleyebilirim.”

Bundan sonraki planlarınız arasında neler var? Hemen kariyer yapmayı düşünüyor musunuz yoksa eğitiminize devam edecek misiniz?

“Eğitim ve kariyer benim için birbirini tamamlayan iki parça. Yüksek lisans yaparak kendimi hem akademik olarak geliştirmek hem de mesleki anlamda daha donanımlı olmak istiyorum. Yüksek lisans gibi eğitim fırsatlarını değerlendirerek hem uzmanlaşmayı hem de alanıma katkı sunmayı hedefliyorum. Bu iki yolun birbirini besleyeceğine inanıyorum.”

Üniversite eğitimini tamamlamış yeni biri ve bu süreçten geçmis biri olarak gençlere tavsiyede bulunacak olursanız neler söylemek istersiniz?

“En önemli tavsiyem, sadece derslerle sınırlı kalmamaları olur. Üniversite sadece akademik bilgi edinme yeri değil; aynı zamanda kendini tanıma, deneme-yanılma, gelişme ve büyüme süreci. Bu süreçte gençlere en büyük tavsiyem, kendilerini sadece derslerle sınırlamamalarıdır. Farklı alanları keşfetmeye açık olmaları, sosyal faaliyetlere katılmaları, staj ve gönüllülük gibi deneyimlerle kendilerini geliştirmeleri büyük önem taşıyor. Akademik başarı elbette kıymetlidir, ancak kişisel gelişim ve vizyon oluşturmak da en az onun kadar değerlidir. Gençler, bu yılları kendi potansiyellerini fark etmek ve şekillendirmek için bir fırsat olarak görmelidir.”

Son olarak ne eklemek istersiniz?

“Son olarak, istediğiniz alanda ilerlemek için kendinize her zaman tam inancınız olsun, tabii ki bu inanç, emek vererek, gayret göstererek, araştırmaya, öğrenmeye ve eğitime önem vererek desteklenmelidir. Çünkü insan, önce kendi potansiyeline ve her şeyin mümkün olduğuna inanmalı ki karşısına çıkan zorluklarla başarıyla baş edebilsin, adım attığınız her alanda yolunuzun uzun olduğunu ve çaba sarf etmenin gerekli olduğunun bilincinde olmak gerekiyor.”