Yunanistan’da Türk ‘Deniz Parkı’ endişesi

Yunanistan’ın ‘deniz temizliği ve canlıların korunması’ bahanesiyle Ege’nin orta ve güney bölgesinde, uluslararası antlaşmalarda (1923 Lozan-1947 Paris) ismen belirtilmeyen bazı ada, adacık, kayalıkları da ekleyerek ilan ettiği ‘Deniz Parkı’na karşı Türkiye’nin atacağı adım, Atina’da merak ve endişe konusu oldu.
Ankara’nın önceki günkü açıklamasında yer alan, “Türkiye de deniz alanlarında kendi projelerini önümüzdeki günlerde ilan edecektir” ifadesi, Atina’da “Türklerin deniz parkı, Ege’de hangi bölgeleri kapsayacak” sorusunu da beraberinde getirdi.
AKDENİZ FOKU BAHANESİ
Yunanistan Çevre ve Enerji Bakanı Stavros Papastavru, Skai televizyonuna demecinde ‘Deniz Parkı’ ilanının tarihi bir karar olduğunu belirterek, “Ege’deki Deniz Parkı’nı önce 8 bin kilometrekare olarak hesaplamıştık. Ancak uzmanların raporlarına dayanarak bu sahanın 9 bin 500 kilometrekareye genişletilmesine karar verdik. Dünyada en fazla Akdeniz foku da burada yaşıyor” dedi. Başbakan Yardımıcısı Kostis Hacidakis de “Türkiye ile sadece kıta sahanlığı konusunda diyalog istiyoruz. Milli egemenliğimizle ilgili hiçbir şeyi konuşmayız. Türkiye ile kavga etmek istemiyoruz ama milli çıkarlarımızdan da vazgeçemeyiz” diye konuştu.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NDAN YUNANİSTAN’A TEPKİ
Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan tarafından, biri Ege Denizi’nde diğeri İyon Denizi’nde olmak üzere iki deniz parkı ilan edilmesine ilişkin yazılı açıklama yapmıştı. Açıklamada, Yunanistan’ın bu girişimi geçen yıl duyurmasının ardından, Ege Denizi’nde ilan edilecek deniz parklarının Türkiye ve Yunanistan arasında birbiriyle bağlantılı Ege sorunları bağlamında, aidiyeti uluslararası antlaşmalarla Yunanistan’a devredilmemiş coğrafi formasyonlar dahil, hukuki açıdan hiçbir sonuç doğurmayacağının 9 Nisan 2024’te yapılan yazılı açıklamada yinelendiği hatırlatılarak, o açıklamadaki kayıtlı hususların bugün de geçerliliğini koruduğu vurgulanmıştı.
Açıklamada, çevrenin korunması gibi evrensel değerlerin, birbiriyle bağlantılı Ege sorunları ve egemenliği uluslararası antlaşmalarla Yunanistan’a devredilmemiş bazı ada, adacık ve kayalıkların statüsüne ilişkin hususlar bağlamında istismar edilme gayretlerinin dün olduğu gibi bugün de bir sonuç vermeyeceğinin altı çizilerek, “Ege ve Akdeniz gibi kapalı ya da yarı kapalı denizlerde tek taraflı tasarruflardan kaçınılması gerekmektedir. Uluslararası deniz hukuku, söz konusu denizlerde kıyıdaş devletler arasında çevre konuları dahil işbirliğini teşvik etmektedir. Bu bağlamda, ülkemizin Ege Denizi’nde bir kıyıdaş olarak Yunanistan’la işbirliğine her zaman hazır olduğunu hatırlatmak isteriz” denilmişti.
ATİNA’NIN DENİZ PARK ALANLARI PLANI
Yunanistan, biri İyon Denizi’nde ve diğeri Güney Ege’de olmak üzere iki farklı alanda deniz parkları düzenlemeyi planladığını bildirmişti. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis yayınladığı video mesajda, söz konusu parkların tüm Akdeniz’deki en geniş korunan deniz alanları olacağını öne sürmüştü.
Miçotakis’in video mesajının yanı sıra Yunanistan Başbakanlığının yayınladığı haritalara göre Yunanistan, İyon Denizi’nde Mora Yarımadası’nın güneyinden Lefkada Adası’na kadar geniş bir alanda ve Ege Denizi’nin güneyinde, Milos Adası’ndan Koç Baba Adası’na kadar uzanan alanda iki deniz parkı düzenlemeyi planlıyor.
Yunanistan Başbakanlığının açıklamasına göre, ilgili çevre çalışmaları bugünden itibaren 22 Eylül’e kadar kamuoyunun tartışmasına açılacak. Ardından, Çevre ve Enerji Bakanlığı kamuoyundan gelecek yorumları değerlendirecek ve konuya ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamesini hazırlayacak. Kararnamenin ekim ayına kadar Danıştay’a sunulması ve ardından yasal sürecin tamamlanması bekleniyor.
Kaynak: hürriyet
Haberlerimize yorumlarınızı bekliyoruz.