REKLAM ALANI

Yunanistan azınlık içinde azınlık yaratma yasasını kabul etti

Yunanistan azınlık içinde azınlık yaratma yasasını kabul etti
REKLAM ALANI

Yunanistan Hükümeti, inanç özgürlüğü bahanesiyle Müslüman Türk kimliğini parçalamaya, azınlık içinde azınlık yaratarak ayrımcılığı yasal zemine taşımaya çalışıyor.

Batı Trakya Türk Azınlığı içinde tepkilere yol açan Bektaşi–Alevi topluluğuna özel hukuk tüzel kişiliği tanıyan yasa tasarısı, 31 Temmuz Çarşamba günü Yunanistan Parlamentosu’nda çoğunluk oyuyla kabul edildi.

REKLAM ALANI

Yasa kapsamında, merkezi Meriç iline bağlı Ruşenler köyü olacak şekilde yeni bir dini-idari yapı kuruluyor. Böylece Bektaşi–Alevi soydaşlarımız, Batı Trakya’daki müftülük sisteminin yetki alanı dışına çıkarılıyor. Ayrıca ibadethane ve taşınmazları yönetecek ayrı bir organ olarak “Trakya Alevi Vakıfları İdare Komitesi” oluşturulması öngörülüyor.

Türk Azınlık milletvekillerinden tepki
Mecliste yapılan görüşmelerde, Yeni Sol Partisi İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek ve Rodop Milletvekili Özgür Ferhat yasa tasarısına sert tepki gösterdi. Zeybek, mezhep temelli ayrıştırmanın kurumsallaştırılmasının azınlık yapısını zayıflattığını ifade etti.

PASOK milletvekili İlhan Ahmet ise azınlığın büyük bölümünün karşı çıktığı bu düzenlemeye destek verdi. İlhan Ahmet’in bu Türk Azınlığın menfaatlerine aykırı tutumu, hem siyasi çevrelerde hem de azınlık kamuoyunda tepkiyle karşılandı.

Yasaya tepkiler: “Azınlık içinde azınlık” stratejisi devrede
Yunanistan Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan yasa, hükümet tarafından “dini özgürlükleri güvence altına alma” girişimi olarak sunulsa da, Batı Trakya Türk Azınlığı içinden gelen tepkiler, bunun bir özgürlük hamlesinden ziyade kimlik parçalama politikası olduğuna işaret ediyor.

Azınlık kurumları ve temsilcileri, söz konusu yasanın Alevi soydaşlarımızın haklarını tanımaktan öte, onları Müslüman Türk kimliğinden soyutlama çabası taşıdığını belirtiyor. “Yunan devleti, azınlığı bir bütün olarak tanımak yerine parçalı yapılar kurarak kontrol etmeye çalışıyor” görüşü kamuoyunda sıkça dile getiriliyor.

Yetki karmaşası ve temsil sorunu derinleşebilir
Yeni yapının oluşturulması, Batı Trakya’da halkın seçtiği müftülerin idaresindeki müftülüklerin yetkileriyle çelişebilecek bir tablo ortaya çıkarabilir. Hem dini temsilde hem de vakıf yönetiminde çifte yapının oluşması, azınlığın ortak sorunları karşısındaki birlik zeminini zayıflatabilir.

Milletvekili Hüseyin Zeybek mecliste yaptığı konuşmada, “Din Öğreticileri (İerodidaskali) uygulaması azınlık tarafından kabul görmemiştir ve başarısız olmuştur. Şimdi aynı sistemin Alevi-Bektaşi soydaşlara da uygulanmasının mantığı yoktur. Bu sistem yalnızca partililere maaşlı görevler yaratma amacıyla kullanılmaktadır” diyerek hükümeti eleştirdi.

Milletvekili Özgür Ferhat ise yasa tasarısının Lozan Antlaşması’na açıkça aykırı olduğunu vurguladı. Ferhat, “Lozan’ı çiğneyerek, Azınlık içinde küçük azınlıklar yaratmak istiyorlar. Bu açıkça bölücülük ve dayatmadır” dedi. Ayrıca bu tür düzenlemelerin, azınlık haklarının temeli olan kurumsal yapıları zayıflatmaya ve ortak kimlik bilincini parçalamaya dönük olduğunu söyledi.

Batı Trakya Türk Azınlığı, bu adımı “azınlık içinde azınlık yaratma stratejisi” olarak tanımlıyor ve Yunanistan devletinin yıllardır izlediği parçala–yönet politikalarının yeni bir adımı olarak değerlendiriyor.

Kimlik dağıtımı değil, eşit hak talebi
Batı Trakya Türk Azınlığı yıllardır, inanç özgürlüğünü korurken birliğini ve ortak temsilini muhafaza etme mücadelesi veriyor. Bu yasa ise dini temsilde “eşitlik” adı altında yeni ayrışmalar yaratma riski taşıyor.

Azınlık içinden yükselen ortak ses, devletin dini veya etnik kimlik belirlemeye değil, var olan kimliği tanımaya ve saygı göstermeye odaklanması gerektiği yönünde.

milletgazetesi.gr


Haberlerimize yorumlarınızı bekliyoruz.

REKLAM ALANI
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ