TMBH Genel Başkanı Saraç’tan TDP’ye yanıt

Türk Milli Birlik Hareketi (TMBH) Genel Başkanı Erdoğan Saraç, Türk Demokratik Partisi’nin (TDP) 31 Ekim tarihinde kendisine yönelik yaptığı yazılı açıklamaya yanıt verdi.

TMBH’den konuyla ilgili olarak gönderilen yazılı açıklamayı olduğu gibi ilginize sunuyoruz:

“Yazımın başında bu iftira dolu metine cevap vermek mecburiyetinde kaldığımdan dolayı beni anlayışla karşılayacağınızı ümit ederim. Belli kı TDP’nin böyle bir basın açıklaması yapması için yapay zekaya ihtiyaç duyduğunu görüyoruz. Kanaatim o dur ki bu yönetici kadro böyle bir lugata sahip değildir ve kelime hazineleri de bu metni yazmak için yetmez. Ancak ben bu cevabımı yapay zekaya değil, hiç utanmadan böyle bir çirkin metine izin veren yöneticilere ait olduğunu belirtmekteyim. Ayrıca benim televizyondaki açıklamalarım, bunları derinden rahatsız ettiği dikkatlerden kaçmıyor ve asabi davranışlarına sebep olduğunu görüyorum. Elbette gerçekler acıdır ve işinize gelmediği için rahatsız olmanızı anlayışla karşılayabilirim, amma lugatınızı asla. Bu yüzden şahsımla ilgili bütün ithamları harfiyen kendilerine iade ediyorum. 30 Ekim 2025 tarihinde MTV 4 Türkçe programında dile getirdiğim bütün hususların ardında durduğumu bir daha yenileyerek, özür dileyecek hiçbir durumun olmadığının altını çiziyorum.. O gün konuştuklarım eksik olabilir, çünkü elimizde fazlası var. Benim, seçmenin hür iradesiyle asla bir sorunum yok ve sonuna kadar saygılıyım. Ben baskı altında kalan seçmenle ilgili yaptığınız dayatmalardan ve alicengiz oyunlarınızdan söz ettim. Dolayısıyla sizin de ifade ettiğiniz gibi 35 yıl hep muhalefette kalarak sarımsak yemediğim için ağzım kokmamıştır ve bugüne kadar ayakta kalmışım. Türk’lükten geçinmemişim, Türk’lüğe, Türk’e, ülküme hizmet etmişim. Sizin zarar verdiğiniz en taze bir örneği dile getireyim ki bilmeyenler de bilsin. Gostivar’da ittifak için her şeye katılmamıza rağmen, yanaşmadınız ve sizin yüzünüzden Gostivar Belediye Meclisinde daha bir Türk’ün seçilmesini engellediniz, yani Türklere zarar verdiğiniz. Bizim yerimize yeni ortağınızın listesinden daha bir Meclis üyesinin seçilmesini sağladınız. Demek ki talimatınız bu yöndeydi.

Tamamıyla ard niyetli birkaç iddiaya cevap vererek konuya son vereceğim:   

1. Basın açıklamasında şöyle diyorsunuz: ‘’Üstelik seçimlerde kanuna aykırı biçimde hazırlanan listelerde 2 yıl önce…’’ ithamınız da görülüyor ki sizin nefret ve iftiradan gözleriniz kör olmuş. Velhasıl bizi bu duruma düşüren ve bizim de itham ettiğimiz yöneticinizin ismini gündeme taşımaktan kendinizi muhaf tutmak istiyorsunuz. Muhbir yöneticiniz başta bize sonra Makedonya’daki bütün soydaşlarımıza zarar vermek maksadıyla ismini gizleyerek (devlet de buna müsamaha göstererek) haber verici olarak bizi DSK ihbar etmiştir. Sizde böyle ihbarcıların olduğu müddetçe bizden daha çok rahatsız olacaksınız. Ayrıca bu durumu bana mal etmeniz, varlığımdan olan rahatsızlığınızı da çok net olarak ortaya koyduğunuzun farkında değilsiniz. Sözde bunu Türkler için yapıyorsunuz diye, oysa sizin gayeniz kendi başınıza Türklükten geçinmek olduğu, ulu orta artık herkese ayandır. Bu yüzden yakından ve uzaktan konuyla alakalı hiçbir katkım olmamasına rağmen, böyle bir iftirada bulunmanız, bize karşı düşmanlığınızı ve ahlak yapınızı ortaya koymaktadır. Dolayısıyla “Siz benim siyasette ki idolumussunuz” söyleminiz bile bu metinden sonra sahtekarlığınızı açığa çıkarmaktadır. Bizim de seçimlerle ilgili elimizde buna benzer bilgiler var amma, muhbirlik yaptırmadık, yaptırmayız. Bu yüzden bu şerefsizliği yapan yöneticinizin ismini duyurmanız lazımdır ve aranızdan gitmesini sağlamalısınız.  Ayrıca bize bu komployu hazırlayan da siz olduğunuz gerçeğini hiçbir zaman gizleyemessiniz. Bu yüzden Devlet sırrı olan bilgilere, evraklara ulaşma sertifikam var diye övünme, iyi düşünesin diye kayda aldım.. Benim hesap veremeyeceğim bir durumun yoktur, konuyla ilgili de ilgili kurumlarımdan mutlaka hesap isteyeceğim, rahat olun. Türk’lere ihanet etmek de sizin utancınız olsun.
2. Okuyorum, Sedat Azizoğlu’nun avukatlığına da soyunmuşsunuz. En küçük bir saygısızlık yapmadığımı bilirim ve onu küçük düşürecek bir hamlem de olmadığını bilirim. Sedat Beyle en az sizin yaşınız kadar dostluğum var ve bu konumda olabilmesi için ayrıca gayretlerim olmuştur. Ben bu dostlukları pekiştirirken, siz o zaman belli ki hala planlamada değildiniz. Sedat’ı savunma hamleniz acizliğinizi ortaya koymaktadır. Sedat görevini yapar, biz de görevimizin gereğini yerine getiririz. Bu yüzden böyle ‘’arka’’ temin etmek gayretiniz, gerçekleri bilmediğnizin bir tezahürüdür.
3. İftira, bölücülük ve kişisel çıkarlar sizin marifetleriniz olduğu için size harfiyen iade ediyorum. Tavsiyelerinize gelince: SİZ DAHA ÇOK BEKLEYECEKSİNİZ’’ diyerekten bu çirkin bildiriye olan cevabımı tamamlıyorum.

Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunuyorum.”