Tiran’daki Bunk’Art 2: Arnavutluk’un Karanlık Tarihine Işık Tutan Bir Müze

Arnavutluk’un başkenti Tiran’da bulunan eski anti-nükleer sığınak, bugün Bunk’Art 2 ismiyle ülkenin komünizm döneminde yaşananlara ışık tutarak ziyaretçilerine, tarihin derinliklerinde yolculuk yaptırıyor.
İçişleri Bakanlığı Tüneli olarak da bilinen ve 1981-1986 yıllarında inşa edilen yapı, komünist rejimin 1970’li yılların başında başlayan ve ülke genelinde çeşitli büyüklüklerde 175 bin sığınağın inşasına yol açan inşa projesinin bir parçası olarak kayıtlarda yer alıyor.
İnşa ediliş tarihi bakımından komünist rejimin yıkılmasına yakın bir tarihte olması nedeniyle rejim tarafından gerçekleştirilen son “büyük işlerden” biri olarak değerlendiriliyor.
“Sütun Obje” kod adlı bu sığınak, dönemin İçişleri Bakanına ayrılmış özel bir oda, telekomünikasyon görevi gören büyük bir salon ve 24 odadan oluşuyor.
Bu boyuttaki diğer pek çok sığınak gibi Bunk’Art 2 de olası bir kimyasal veya nükleer saldırıya dayanıklı olarak tasarlanırken inşa emrini veren komünist lider Enver Hoca ve dönemin Başbakanı Mehmet Shehu’nun inşaat tamamlanmadan öldükleri için sığınağı görmedikleri ifade ediliyor.
Sığınak 2016’de müze olarak hizmet vermeye başladı
Sığınağa başlarda Bakanlık binasından girilebilirken mevcut giriş çıkış bölümünün daha sonra inşa edildiği belirtiliyor.
2016’da müze olarak hizmet vermeye başlayan yapı, sadece fiziksel bir sığınak olmanın ötesinde, Arnavutluk’un 20. yüzyıl siyasi tarihini anlatan çok sayıda belge, fotoğraf, video ve interaktif sergiye de ev sahipliği yapıyor.
Ziyaretçiler, komünist rejimin baskıcı yapısını, vatandaşların içinde bulunduğu kötü yaşam koşullarını ve rejime karşı direniş hareketlerini bu sergiler aracılığıyla yakından tanıma fırsatı buluyor.
Bunk’Art 2, eski diktatör Enver Hoca’nın Tiran yakınlarındaki sığınağının da yer aldığı BunkArt1 ile Kasım 2014’te başlayan projenin ikinci ayağı olarak ön plana çıkıyor.
Ziyaretçiler müzede, komünizm döneminin yanı sıra 1912’de kurulan Arnavutluk devleti, monarşinin gelişi, monarşinin düşüşü, faşizmin gelişi ve komünizmin yükselişi gibi dönemlere şahitlik edebiliyor.
Dokuz yıl önce müzeye dönüştürüldü
Bunk’Art 2’de rehber olarak görev yapan Sokol Selami, AA muhabirine, müzenin tarihini ve burada sergilenenleri anlattı.
Sığınağın olası bir savaş durumu göz önüne alınarak İçişleri Bakanı ve Polis Şefi için yaptırıldığını anımsatan Selami, “Dokuz yıl önce burayı, ağırlıklı olarak komünist rejimin kurbanlarının anısına bir müzeye dönüştürdük. Arnavutluk’un, 1912’den komünist rejimin yıkılışına kadar olan tarihini anlatmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
Selami, Arnavutluk’un karanlık tarihi hakkında hiçbir yerde anlatılmayan şeyleri anlatmaya çaba gösterdiklerini söyledi.
Müzede, 1912’den 1991’e kadar Arnavutluk’un tüm dönemleri hakkında farklı odalarda sergiler de sunduklarını kaydeden Selami, “Dosyalar, silahlar, kalıntılar, dinleme cihazları, o dönemden kalma mobilyalar, kısacası o dönemden kalma bütün malzemeleri mümkün olduğunca orijinal haliyle sunmaya gayret gösteriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Selami, sığınağın tasarlandığında çeşitli bakanlıkları birbirine bağlayacak şekilde inşa edildiğini, müze olmasının ardından ulusal güvenlik nedeniyle farklı bakanlıklara giden bütün tünellerin kapatıldığını belirtti.
Batı Avrupa başta olmak üzere dünyanın her yerinden turistlerin müzeye ilgi gösterdiğini kaydeden Selami, Türk turistlerin de ülkenin karanlık komünizm dönemini merak ettiğini ve müzeyi ilgiyle ziyaret ettiğini sözlerine ekledi.
Turistler müzeyi sosyal medyadan keşfediyor
Müzeyi ziyaret eden, İngiltere’den gelen Nijeryalı Michel Sofusi, burayı “havalı” bulduğunu ifade ederek, “Müzeyi, sosyal medyada gördük. Beğendim, kapıları sağlam, hangi malzemeden yapıldığını bilmiyordum, burada öğrendim.” dedi.
Fransa’dan gelen Sumeya da Arnavutluk’u ilk defa ziyaret ettiğini kaydederek, “Müze çok güzel ve ilginç. Müzeyi sosyal medyada gördük ve geldik.” diye konuştu.
Fransa’dan gelen başka bir turist Nouelle Hosas da başkent Tiran’ı keşfetmeye başlar başlamaz Bunk’Art 2’yi ziyaret ettiklerini, müzenin iyi, biraz stresli ve ilgi çekici olduğunu dile getirdi.
Haberlerimize yorumlarınızı bekliyoruz.