Slovenya’da polise ek yetkiler veren yasa yürürlüğe girdi

Slovenya’da Perşembe gününden itibaren yürürlüğe giren Kamu Güvenliğini Sağlamaya Yönelik Acil Önlemler Yasası, polis için yeni yetkiler öngörürken, küçük hırsızlıkları ve mala verilen hafif zararları suç kapsamından çıkarıyor.

RTV Sloveniya’nın aktardığına göre yasa, sistematik düzenleme yapılana kadar polise mahkeme kararı olmadan bir eve, kapalı alana veya araca girip inceleme yapma yetkisi veriyor. Bu yetki, yalnızca insanları korumak amacıyla ateşli silahların alınması için “kaçınılmaz” durumlarda kullanılabilecek. Gerekirse polis güç kullanarak da içeri girebilecek.

Riskli Bölgelerde Kamera ve Ses Kaydı Yetkisi

“Šutar Yasası” olarak da bilinen düzenleme, polislerin güvenlik açısından riskli bölgelerde fotoğraf, video ve ses kaydı yapabilmesine izin veriyor. Bu yetki, can ve mal güvenliği tehdit altında olduğunda veya böyle bir tehdidin öngörüldüğü durumlarda kullanılabilecek.

Güvenlik açısından riskli bölgeyi, suç oranı gibi objektif göstergelere dayanarak bölge polis müdürü veya Polis Genel Müdürü belirleyecek. Aynı kriterler, en fazla üç ay sürebilen gözetim tedbirlerinde de geçerli olacak. Verilen yazılı emirler 24 saat içinde soruşturma yargıcına gönderilecek ve yargıç talimatı onaylayabilecek veya iptal edebilecek.

Ayrıca polis baskınları için de polis yönetiminden yazılı emir gerekecek.

Küçük Hırsızlıklar Artık Suç Değil, Kabahat

Yeni yasaya göre küçük çaplı hırsızlıklar ve mala verilen hafif zararlar artık kabahat olarak değerlendirilecek.
Bu nedenle:

Bu suçlarla ilgili devam eden davalar durdurulacak,

Savcılığın aldığı ancak sonuçlandırmadığı suç duyuruları reddedilecek.

Slovenya Başsavcısı Katarina Bergant, bu düzenlemenin “ani bir dekriminalizasyona (hukuka ayrı bir davranışı suç olmaktan çıkarma)” yol açacağını ve özellikle suç tekrarında bulunan kişilerin cezalandırılmasını zorlaştıracağını belirterek uygulamayı eleştirdi.

Ceza hukuku uzmanı Blaž Kovačič Mlinar ise yasanın “hangi durumda kabahat, hangi durumda suç olduğu konusunda karar merciini net olarak tanımlamadığını”, özellikle hâlihazırda devam eden dosyalarda büyük belirsizlik doğacağını ifade etti.