Şenay Rustemi: “Aile hekimi olarak mesleğe başlamak istiyorum”

Doktorluk, insan hayatına doğrudan dokunan, büyük sorumluluk ve fedakarlık gerektiren kutsal bir meslek olarak kabul edilir. Her gün hastaların en zor anlarında yanlarında olmak, sağlıklarına kavuşmaları için çabalamak, sadece tıbbi bilgi değil aynı zamanda derin bir insank sevgisi ve empati ister. Bu zorlu ama bir o kadar da anlamlı yolculuğa adım atan genç doktor adayı Şenay Rustemi ile, tıp eğitimini, mesleğe bakışını ve geleceğe dair umutlarını konuştuk.

Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

“Ben Şenay Rustemi, 25 yaşındayım, Kalkandelenliyim ve Romanım. İlkokul ve lise eğitimimi doğduğum şehirde tamamladım. Üniversite eğitimime Üsküp’te, “Aziz Kiril ve Metodiy” Üniversitesi, Tıp Fakültesi’nde devam ettim.”

Tıp okumaya karar verme süreciniz nasıl gelişti?

“Lise yıllarında sağlık alanında eğitim alıyordum ve kendimi bu meslekte görmek istiyordum. Kararımı netleştiren önemli bir deneyim ise lise üçüncü sınıfta katıldığım bir proje kapsamında İspanya’nın Madrid şehrinde bir hastanede staj yapma fırsatı bulmam oldu. Hastalarla birebir ilgilenmek ve onlara faydamın dokunduğunu hissetmek, bu mesleğe olan isteğimi güçlendirdi ve bu yolda kesin olarak ilerlemek istediğime karar verdim.”

Zor zamanlarda nasıl başa çıkıyorsunuz? Tıp mesleğinin sizin için anlamı nedir?

“Doktorluk çok kıymetli bir meslek. Bir insana yardımcı olabilmek, sağlığına kavuştuğunu görmek tarif edilemez bir mutluluk. Zor zamanlarda ailemin, arkadaşlarımın ve sevdiklerimin desteği bana güç veriyor. Onların bana olan inancını boşa çıkarmama isteği ise en büyük motivasyon kaynağım.”

Tıp eğitiminin sizi kişisel olarak nasıl değiştirdiğini düşünüyorsunuz?

“Tıp eğitimi uzun ve zorlu bir yol. Bu süreç bana sabırlı olmayı, insanları dikkatle dinlemeyi, empati kurmayı ve zorluklar karşısında yılmadan mücadele etmeyi öğretti. Aynı zamanda daha olgun bir birey olmamda büyük katkısı oldu.”

Tıp fakültesi eğitimi sırasında karşılaştığınız zorluklar nelerdi ve bunları nasıl aştınız?

“Bu mesleği seçerken, özellikle Roman bir genç kadın olarak, yeni bir şehre adapte olma ve kabul görme konusunda kaygılarım vardı. Ancak düşündüğüm gibi olmadı. Kaldığım yurtta ve fakültede çok güzel insanlar tanıdım, samimi dostluklar kurdum. Hocalarım ve arkadaşlarımın desteği motivasyonumu artırdı. Zorluklar karşısında yılmadan yoluma devam etmem gerektiğini anladım.”

Uzmanlaşmak istediğiniz bir alan var mı?

“Henüz net bir karar vermedim. Uzmanlık alanımı zamanla, deneyim kazandıkça daha sağlıklı belirleyeceğimi düşünüyorum.”

Mezuniyet sonrası kariyer hedefleriniz nelerdir?

“Kısa vadede aile hekimi olarak mesleğe başlamak istiyorum. Bu süreçte hem kendimi geliştirmeyi hem de mesleği derinlemesine hissetmeyi amaçlıyorum. Uzun vadede ise uzmanlık alanımı belirleyip o yönde ilerlemek istiyorum.”

Tıp eğitimi alan öğrencilere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

“Doktor olmak sadece beyaz önlük giymek değildir; büyük bir sorumluluk taşımaktır. Sağlık alanında meslek seçerken bilgi sahibi olmak yetmez. Gerçek bir sağlık çalışanı olmak; vicdanla karar vermek, empatiyle yaklaşmak ve her hastada bir insanın hayatına dokunduğunu unutmamak demektir.”

Son olarak neler eklemek istersiniz?

“Eğitim, insanı geliştiren, olgunlaştıran ve kendini keşfetmesini sağlayan bir yolculuktur. Üniversite öğrencilerine bu süreci en iyi şekilde değerlendirmelerini, kendilerini sürekli geliştirmelerini ve asla vazgeçmemelerini tavsiye ediyorum. Zor zamanlar olacaktır ama önemli olan pes etmemek, aksine o anlarda daha da hırslanarak yoluna devam etmektir. Hangi mesleği seçerlerse seçsinler, önce iyi insan olmayı unutmamalılar. Çünkü gerçek başarı, sadece bilgi ve unvanla değil, karakterle, sorumlulukla ve topluma kattıkları değerle ölçülür.”