Koçana’da Yangında Hayatları Karardı, Işığı Ankara’da Buldular

Makedonya’nın Koçana kasabasında Mart ayında bir trajedi yaşandı, bir gece kulübünde çıkan yangında 60’in üzerinde genç feci bir şekilde hayatını kaybetti, yüzlercesi yangında yaralandı. Bu olay sadece Makedonya’yı değil tüm bölgeyi sarstı. İlk yardım elini uzatanlar arasında Türkiye oldu. Türkiye hem İstanbul hem de Ankara’da ağır hastaların bir kısmını misafir etti. Kapılarını sonuna kadar açan Türkiye doktorları ve hastaneleri felaketi yaşayan gençlere ve ailelerine ümit ışığı oldu.
Bu nedenle felaketin başından itibaren bu işi organize eden, Dr. Ali Emre Akgün ile bir röportaj gerçekleştirdik. Kabül nasıl oldu, nelerle karşılaştılar, süreç nasıl ilerledi Dr. Akgün Yeni Balkan okuyucuları ile paylaştı.
• Size ilk olarak haber nasıl ulaştı ve hasta kabülünü ne zaman ve nasıl gerçekleştirdiniz?
Felaketin olduğunu haberlerden öğrenmiştik. Sonrasından hastane yönetimi bizimle iletişime geçti. Gerekli hazırlıklarımızı yaparak hastaların geleceğinin bildirildiği saatten 2 saat önce hastanede hazır bekledik. Yanık Tedavi Merkezi Sorumlu Hekimi Doç.Dr. Merve AKIN, Doç.Dr. Ali Emre AKGÜN, Klinik Sorumlu Hemşiresi Yasemin Şanlı, o geceki nöbetçi hemşire ekibi İpek TÜRKER, Amine ARSLANOĞLU, Eda BİLEN, Rümeysa YALÇIN sahadaydı. Olayı sonrasında hasta naklini haber alan Genel Cerrahi doktorlarımızdan Eren KAVCI hastaneye geldiğimizde klinikte hazır şekilde bekliyordu, gönüllü olarak yardıma gelmişti. Dahası kendilerine idari olarak bir istek ya da bilgi verilmeyen Ali Osman GÜVEN, Kaya GÜVEN, Talha ARSLANARGUN, Abdülbaki GÜLAYDIN, Ceren YUMUK, Mert KIZILASLAN gönüllü olarak yardıma gelmişlerdi. 17 Mart 2025 gecesi saat 01:00 sularında 5 erkek 1 kadın toplamda 6 hasta aynı anda Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Erişkin Acil Servisine entübe ve bilinçleri kapalı şekilde kabul edildi. Doktor ve hemşire ekibi olarak Acil Servis’te hastaları karşılayıp triyajını yaparak yoğun bakımımıza naklettik. Ve mücadele bundan sonra başladı.
• Kaç hasta kabül ettiniz?
Uçakla Ankara’ya getirilen 6 hastanın 5 tanesini kendi yoğun bakımımıza kabul ettik. 1 tanesini başka bir yoğun bakıma kabul ettik; sonrasında yer açarak onu da kendi servisimize aldık.
• En ağır hastanızın durumu neydi?
Vücut yüzey alanının % 30’unu kaplayan, tam kat (3. ve 4. derece) yüz, saçlı deri, kol, el ve gövde bölgesinde yanıkları olan hastamızdı. Yoğun bakım süreci en uzun olan hastamızdı.
• Hastane olarak ne tür müdahalelerde bulundunuz?
Öncelikle tüm hastalar yanık travmasına ek olarak kimyasal sıcak duman solumaya bağlı akciğer hasarı ihtimali sebebiyle entübe şekilde ve solunum cihazına bağlı olarak geldiği için çok yakın takibe alındı. Gerekli laboratuvar ve görüntüleme tetkikleri yapıldıktan sonra sırasıyla hastalar ekstübe edilmeye yani akciğerlerindeki tüpler çıkarılarak kendi kendilerine solutulmaya başlatıldı. 3. ve 7. saatte ilk iki hasta, 24 saatin sonunda 5 hasta solunum cihazından ayrılmış, kendi kendilerine soluyabilir hale gelmişti. Ama duman solumaya bağlı akciğer harabiyeti nedeniyle yoğun ve çetin bir tedavi programına başladık. Erken dönem yanık şokuna atlatabilmeleri için ilk 72 saatlik bu süreç en kritik ve zorlu dönemdi. Kendine has ait bilgi ve deneyim gerektiren Yanık Yoğun bakımı konusunda eğitimli ve tecrübeli hemşire ekibimiz sayesinde tek hastayla bile yüksek riskli olan bu evreyi 5 hasta ile hastalar için sorunsuz şekilde atlatabildik. Ama ekip bu ilk 72 saatlik dönemde çok yoruldu; çünkü tek seferde bu kadar çok sayıda ağır ve entübe yanık hastasının kabulü ve daha da önemlisi eksiksiz ve hatasız yönetimi deneyimli ve eğitimli sağlık personeli için bile tüketici olur. O gece oruç tutan arkadaşlar bir yudum suyla niyetlenip ertesi gün oruçlarını tutmayı da ihmal etmediler, bunu da satır arası belirtmek isterim çünkü yanık adanmışlık isteyen bir alandır ve ekibimizin hiçbir üyesi de yanık tedavi ekibinin bir parçası olmayı iş ya da meslek görmezler, normal hayatlarına devam ederler.
Dr. Ali Emre AKGÜN
07.11.1980 yılında Trabzon’da doğdum. İlk, orta ve lise eğitimimi Trabzon’da aldım.
Üniversite eğitimimi 1998-2006 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, Genel Cerrahi Uzmanlık Eğitimimi 2007-2012 yılları arasında Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamladım.
Kars Kağızman Devlet Hastanesi’nde 2 yıl mecburi hizmet yaptıktan sonra Trabzon Sürmene Devlet Hastanesi’ne tayin oldum. Burada 6 yıl görev yaptım.
03.12.2020 tarihinden itibaren de şu an bulunduğum Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Yanık Tedavi Merkezi’nde görev yapmaktayım.
19.06 2023 tarihinde Doçentlik ünvanına hak kazandım.
08.08.2024 tarihinden itibaren Eğitim Görevlisi kadrosunda görev yapmaktayım.
21.05.2024 tarihinden itibaren Yanık ve Travma Derneği kurucu üyesiyim ve dernek genel sekreteri olarak yönetim kurulunda görev almaktayım.
• Tedavi sürecinde ne tür tedavi metodları uyguladınız?
Gerek cerrahi gerek medikal olarak neredeyse tıp literatüründe mevcut tüm tedavileri uyguladık diyebilirim. Sıvı tedavisi, sedasyon (hastanın ilaçla uyutulması), kan ve kan ürünleri verilmesi, akciğer tedavisi, hidroterapi, tekrarlayan çok sayıda eskarektomiler (ölü dokunun uzaklaştırılması), amputasyon (uzuv çıkarılması), deri benzeri uygulamaları ve greft (deri yaması) ameliyatları… Ve psikolojik görüşme seansları, diyet düzenlenmesi gibi daha birçok destekleyici yöntem de yanık tedavi ekibi tarafından uygulandı. Son olarak da yanığın öncelikli tedavisi olan cerrahi girişimlerin kalıcı ve fonksiyonellik kazanmasının tek yolu olan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon; hastaların yatışlarının ilk anı yoğun bakımdaki entübe durumda yatak içi egzersizden son ameliyatlarından sonraki taburculuklarına kadar yapıldı. Bu da yanık tedavisinin başarısı olarak kabul edilen hastanın sonraki hayatına devam edebilmesi için mutlak gereklidir. Bunun için 20 yıllık Yanık Fizyoterapisi tecrübesiyle hastalarımızı bir an yalnız bırakmayan Ftr. Gülay YAPRAK’a teşekkürü bir borç bilirim.
• Hastane tedavileri ne zaman tamamlandı ve kontroller ne şekilde planlanıyor?
11 Nisan tarihinde ilk hastamız taburcu edildi. Son hastamız da 02.05.2025’te evine uğurlandı.
• Aileleri, hastaları yalnız bırakmadı, onlara ne tür imkanlar sağlandı?
Hastaların yoğun bakım süreçleri tamamlandıktan sonra servise alındıklarında tek kişilik odalara alındılar. Refakatçi için yatak, banyo, tuvaleti mevcut olan odalarımızda kaldılar. Yemekleri de hastane tarafından sağlandı. Tercüman ihtiyacımızı Ümit Bey ve Ercan Bey günlük ziyaretleri ile karşıladıkları için gerek kalmadı.
• Yakından ilgilenen doktor ekibinde kimler vardı?
Doç.Dr.Merve AKIN ve Doç.Dr.Ali Emre AKGÜN
• Devlet kurumlarından da yakın takip vardı, bu süreçte en çok kimler destek oldu?
En çok Müsteşar Ümit Kasum ve Başkatip Ercan Selim günlük ziyaretleri ve tedaviye destek konusunda ellerinden gelen her türlü yardımı sağladılar.
• Bundan sonraki tedavi sürecinde hastalar ile ilgili neler planlanıyor?
Aileleri için de çok zor ve yorucu bir sürecin ardından tüm yaraları iyileşen hastalar taburcu edildi. Hastalar artık Makedonya’ya geri döndüler, oradaki hekim arkadaşlarımız ayaktan poliklinik takiplerine devam edecektir.
• Dünyada yanık tedavileri ile ilgili en son gelişmeler nelerdir? Eskiyle kıyasladığımız zaman tıp, ne kadar ilerledi?
1950 yıllarda vücut yüzeyinin yarısı yanan hastaların yarısı hayatını kaybederken şimdilerde ölüm oranı vücut yüzeyinin % 90’ı yanan hastalarda bile % 10’lara kadar düştü. Altın standart tedavi olarak erken greft (deri yaması) yanında artık kliniğimizde de uygulanan kök hücre, PRP, PRF tedavisi tüm dünyada yaygınlaşmaya başladı. Daha maliyetli eksozom gibi rejeneratif hücre teknoljisi temelli modern tedavi yöntemleri de rutin olarak uygulamaya katılmaya çalışılmaktadır.
• Sizler dernek olarak da aktif çalışıyorsunuz, alanınızla ilgili hizmet içi eğitimler veriyorsunuz? Önümüzdeki dönemde Makedonya ile kurumsal bazda bir işbirliği planlıyor musunuz?
Yanık ve Travma Derneği olarak 21.05.2024 tarihinden itibaren yurt içi ve yurtdışı eğitim ve faaliyetlerimiz devam etmektedir. Makedonya’daki Türk kardeşlerimizle de bu bağlamda buluşmak heyecan ve gurur verici olacaktır. Bu yıl Afganistan ve Azerbaycan’da gerçekleştirdiğimiz Yanık Eğitim Programı’nın devamını Cibuti ve Moldova’da yapmayı planlıyoruz. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından yapılan bir görevlendime ile Makedonya’da yanık eğitimi için bilgi ve tecrübe paylaşımı yapmaya can atacağımıza emin olabilirsiniz.
• Bizimle bu tarihi anları paylaşmayı uygun gördüğünüz için teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Bu değerli sohbet için biz teşekkür ederiz.
Makedonya’daki Türk kardeşlerimize sizin aracılığınızla selam ve sevgiler gönderiyoruz.
Mürteza Sulooca
Bizi takip edin ,balkanları birlikte keşfedelim.!