“Koalisyonların değil, ilkelerin peşindeyiz” | TIME-BALKAN

Türk Demokratik Partisi’nin (TDP) yeni Genel Başkanı Zülfikar Zeynula ile yakın tarihte gerçekleştirilen kongreden partideki “değişime”, ülkedeki diğer siyasi partilerle ilişkilerden yerel seçim ve olası koalisyonlara, Makedonya Türklerinin en çok sıkıntısını çektiği eğitim, istihdam ve tek seçim birimi gibi önemli konulardan Türkiye ile ilişkilere kadar çok geniş bir yelpazede samimi bir söyleş gerçekleştirdik.

TIMEBALKAN ÖZEL

• Okuyucularımızın sizi daha yakından tanıması için endinizden bahseder misiniz?

1987 yılında Gostivar’da doğdum. Aslen Yukarı Banisa köyünde yaşıyorum. İlköğrenimimi Mustafa Kemal Atatürk İlkokulu’nda, ortaöğrenimimi Pançe Popovski Lisesi’nde tamamladım. Üniversite eğitimimi ise Üsküp’teki Sv. Kliment Ohridski Üniversitesi bünyesindeki Polis Akademisi bölümünde tamamladım.

Uzun yıllar boyunca çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif görev aldım. Toplumumuzun eğitim, kültürel haklar ve kamu temsilindeki yeri gibi konularda birçok projede yer aldım.

Genç yaşlarda siyasete adım atarak 2004 yılından itibaren Türk Demokratik Partisi’nin gençlik kollarında aktif görevler üstlendim. Bu tecrübeler, hem halkımızın nabzını tutma hem de siyasi sorumluluk alma konusunda beni yetiştirdi.

Uzun yıllar Türk Demokratik Partisi Yukarı Banisa Şube başkanlık görevinde bulundum. Bununla beraber iki dönem Merkez Meclis ve Merkez Yönetim Kuruluna seçildim.

Ayrıca bir dönem TDP Gostivar Belediyesi meclis üyesi görevinde, bir dönem de TDP’nin teklifi üzerine Koruma ve Kurtarma Müdürlüğünde müdür vekili görevinde bulundum.

İlgi alanlarım arasında kamu yönetimi, eğitim politikaları, toplumsal adalet ve güvenlik konuları yer alıyor. Boş zamanlarımda doğa yürüyüşleri yapmayı, toplumsal analiz yazıları okumayı ve farklı bölgelerden insanlarla sohbet etmeyi severim.

İnsanlarla doğrudan iletişim kurmak, halkın derdini yerinde dinlemek benim için sadece bir görev değil, aynı zamanda bir inanç meselesidir.

• 25 Mayıs 2025 tarihinde başkent Üsküp’te düzenlenen ve 3 adayın yarıştığı, parti içi demokrasinin ortaya çıktığı Türk Demokratik Partisi’nin (TDP) 11. Olağan Kurultayı’nda Genel Başkanlığa seçildiniz. Kongre öncesini ve sonrasını nasıl değerlendirirsiniz?

25 Mayıs 2025 tarihinde gerçekleştirilen 11. Olağan Kurultayımız, partimizin tarihinde yeni bir sayfanın açıldığı önemli bir dönüm noktasıdır.

Bu kurultay, yalnızca genel başkan seçiminin yapıldığı bir toplantı değil,  parti içi demokrasinin, katılımın ve yeniden yapılanmanın ilan edildiği bir zemin oldu. Üç adayın yarıştığı demokratik bir ortamda, partimiz ilk kez bu denli katılımcı bir sürece tanıklık etti.

Kongre süreci boyunca sadece delegelerimizle değil, halkımızla da doğrudan temas kurduk. Onların taleplerini, özlemlerini ve hayal kırıklıklarını dinledik. Bu süreç bana bir kez daha gösterdi ki, halkın sesi duyulmak, emeği görünmek istiyor.

Kurultay sonrasında oluşturduğumuz yönetim kadrosu, farklı fikirleri temsil eden, kapsayıcı ve çalışkan bireylerden oluşuyor. Sahada siyaset yapan, sorunları sadece dile getiren değil, çözüm için adım atan bir TDP var.

• Hem kongredeki adaylığınız sürecinde hem genel başkan seçildikten sonra partide “değişim” vurgusu yaptınız. Bu “değişim” söyleminden vatandaşlar ne anlamalı? Özellikle yıllar boyunca TDP’ye bir şekilde “küsen veya küstürülen” kişiler ve üyeler oldu. Bu konu hakkında Makedonya Türk toplumuna neler söylemek istersiniz?

Elbette ki TDP geçmişinden günümüze kadar bir çok başarılı çalışmaya imza atmış bir partidir. Kuzey Makedonya’nın en köklü partilerinden biridir. Fakat zaman değiştikçe ihtiyaçlar da değişmekte. Bu değişimlere ayak uydurmamız gerek.

Değişim derken şunu ifade etmek istiyorum eskide yanlışlar vardı şimdi doğrular yapılacak manasında değil. TDP her dönemin konjonktörüne uygun bir siyasi harita izledi ve izleyecektir.

“Değişim” bizim için sadece yüzlerin değil, yaklaşımın ve yönetim kültürünün değişmesidir. TDP halkla birlikte düşünen, konuşan ve çözüm arayan bir yapıyla hareket eden bir partidir.

Bu da hakımızın sorunlarını yerinde tespit ederek, çözüm üreterek güvenini kazanan bir parti olmalıdır. Çünkü TDP’nin kuruluş misyonu budur. Bu misyon üzerinde hareket edildi ve edilecektir.

Geçmişte, istemeden de olsa partimizden uzaklaştırılmış, küstürülmüş, farklı sebeplerden ötürü kendi isteği ile uzaklaşmış,  katkı sunma arzusu görmezden gelinmiş insanlar oldu. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur.

Ancak yeni dönemde biz, bu kardeşlerimize kucak açıyor ve onlara “yeriniz TDP’dir” diyoruz. Partimizi yeniden halkın partisi yapmak için samimiyetle, tevazu ile çalışıyoruz.

Vatandaşlarımızdan “değişim” derken şunu anlamalarını rica ediyorum, TDP herkesin fikrine değer veren, aidiyet duygusunu güçlendiren, geçmişi inkâr etmeden geleceği birlikte inşa etmeye çağıran bir partidir.

Elbette ki Türk halkına siyasette hizmet etmek isteyen herkese partimizin kapısı açıktır.

Tabi ki bunun dışında parti olarak atmamız gereken somut projelerimiz de olacaktır. Bunların başında Teşkilatlanma ve Yerel Güçlenme, Devlette temsil ve hakların takibi, Türklerin yoğun olduğu bölgelerde altyapı ve bölgesel kalkına, Türkiye ile stratejik işbirliği, Partinin Kurumsal güçlenmesi gibi konularda somut adımlar atılacaktır.

Tabi bütün bunlar kısa ve uzun vadede hedeflediğimiz çalışmalarımızdır.

• Genel Başkan seçildikten sonra ülkedeki öne çıkan siyasi parti yöneticileriyle görüşmeler gerçekleştirdiniz. Sizin ve yeni seçilen TDP yönetiminin önümüzdeki süreçte oryantasyonu nasıl olacak, TDP yeni dönemde nasıl bir siyaset izleyecek?

Yeni dönemde TDP, ilkeli, çözüm odaklı ve kararlı bir siyaset izleyecek. Biz, hiçbir siyasi oluşumun gölgesinde yürüyen bir yapı olmayacağız. Kendi kimliğini koruyan, kendi halkına hesap veren bağımsız bir duruşla, gerektiğinde eleştirerek, gerektiğinde iş birliği yaparak hareket edeceğiz.

Kuzey Makedonya çok partili ama istikrarsız bir siyasi sisteme sahip. Bu tabloda Türk toplumu gibi küçük fakat köklü toplulukların sesi ya duyulmuyor ya da görmezden geliniyor. Biz, bu sesi güçlendirmek için sahada olacağız, parlamentoda olacağız, yerel meclislerde olacağız. TDP artık sadece bir temsilci değil, bir çözüm merkezidir.

O yüzde yaklaşan yerel seçimlerle ilgili parti kadrolarımızla beraber, son dönemlerde genel olarak tüm partilerde milliyetçilik duygusu ön planda çıkartılmaya çalışılan bu dönemde, bizde başta Halkımız ve Partimiz için en uygun kararı alma için gece gündüz çalışmaktayız. 

Zor bir seçim, zor bir dönem ve böyle bir tabloda biz Türkler olarak da artık ortak hareket etmeliyiz.

Halkımız için siyasi sahnede en uygun kararları almalıyız. Parti olarak yerel seçimlerle ilgili alacağımız karar emin olun ki Türk Soydaşını birleştirecek ve ortak hareket etmemize vesile olacaktır.

Demem o ki artık gün birlik günüdür. Tüm diğer toplumların partileri milliyetçiliği bu kadar ön plana çıkardığı bu günlerde, bize düşen omuz omuza vererek ortak hareket etmektir. Önümüzde ki günlerde TDP olarak, Türk soydaşının menfaatleri doğrultusunda bugüne kadar sorumluluk üstlenmekten kaçmadığı gibi, bugün de yine aynı sorumluluk duygusuyla halkımız için en uygun kararı alacaktır.

• Makedonya Türklerinin karşılaştıkları en önemli sorunların başında ülkedeki Türkçe Eğitim, Türklerin kamudaki istihdamı ve Seçim Yasası (Tek Seçim Birimi örneği) gibi konular geliyor. “Dengeleyici” (balancer) varken bile bu oranı yakalamakta sıkıntılar varken yürürlükten kaldırılması sonrasında burada bir boşluk oluştu. Yukarıda sözü edilen 3 başlıkla ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir?

Bu üç başlık bizim kırmızı çizgilerimizdir. Her biri Türk toplumunun kimliğini, varlığını ve geleceğini doğrudan etkileyen hayati konulardır:

         •        Türkçe Eğitim: Eğitim sistemi içinde Türkçe’nin sadece sembolik değil, etkili bir dil olması için çalışıyoruz. Türkçe ders kitaplarının zamanında dağıtılması, yeterli öğretmen atamalarının yapılması ve Türk okullarının fiziki altyapısının güçlendirilmesi bir zorunluluktur. Bu konuda ilgili bakanlıklarla istişarelerimizi sürdürüyoruz.

         •        Kamu İstihdamı: Türklerin devlet kadrolarındaki temsili, ne yazık ki anayasada öngörülen oranların çok gerisindedir. Dengeleyici (balancer) sistemin kaldırılması sonrası, adalet daha da zedelenmiştir. Yeni dönemde bu boşluğu dolduracak daha adil, şeffaf ve etnik temsili esas alan bir sistem önerisi geliştirmek zorundayız.

         •        Seçim Yasası: Tek seçim birimi modeli, azınlıkların mecliste güçlü şekilde temsil edilmesini sağlayan bir modeldir. Bu sistemin sürdürülmesi, Türk toplumunun parlamentodaki gücünü doğrudan etkiler. Bu konuda kararlı bir şekilde savunuculuk yapmaya devam edeceğiz.

• TDP geçen yıl düzenlenen Genel Seçimlere BDİ öncülüğünde kurulan Avrupa Cephesi İttifakı’nda katıldı ve milletvekili Beycan İlyas faaliyetlerine halen bu meclis grubunda devam ediyor. Kamuoyunda neredeyse her gün TDP’nin iktidar çoğunluğuna katılacağı yönünde bir sürü haberler çıkıyor. Partiniz yerel seçimler öncesinde koalisyon değişikliğine gidecek mi? Nedenlerini bizimle paylaşır mısınız?

2024 seçimlerine Avrupa Cephesi çatısı altında katılma kararımız, o günkü siyasi şartlar ve halkımızın menfaatleri doğrultusunda alınmıştı. Bugün ise yeni bir süreçteyiz.

Siyasi ittifakların halkla bağının ne kadar güçlü olduğu, somut kazanımlar üretip üretmediği artık daha fazla sorgulanıyor.

Koalisyon değişikliği olur mu?

Bu konuda kapalı bir tutumumuz yok. Bizim için önemli olan, Türk toplumunun hak ve çıkarlarının en iyi şekilde korunmasıdır. Koalisyonların değil, ilkelerin peşindeyiz.

Bu konuda tüm teşkilatlarımızla istişare süreci devam ediyor. Gereken noktada halkımıza danışmaktan da çekinmeyiz.

• Kuzey Makedonya’nın bağımsızlığından bu yana Türkiye, ülkenin en önemli müttefiklerinin başında geliyor. Başta büyükelçilik olmak üzere, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye Maarif Vakfı, AA, TRT gibi kamu kurumu ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu farklı alanlarda önemli çalışmalara imza atıyor. Siz parti olarak yeni dönemde Türkiye ile nasıl bir ilişki kuracaksınız?

Türkiye, Kuzey Makedonya Türkleri için yalnızca bir kardeş ülke değil, aynı zamanda tarihsel, kültürel ve gönül bağı olan bir ülkedir.

Bu ilişkiyi sadece duygusal düzeyde değil, stratejik düzeyde de güçlü tutmak zorundayız.

Yeni dönemde, Türkiye’nin bölgedeki kurumlarıyla (TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, TRT, AA) daha yakın ve verimli bir iş birliği içinde olmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin desteğiyle eğitimi, istihdamı, altyapıyı ve kültürel projeleri güçlendirmek istiyoruz.

Türkiye ile ilişkilerimiz siyasi değil, kardeşlik temelindedir. Bu kardeşliğin gereğini hem Ankara’da hem Üsküp’te birlikte

inşa edeceğiz.

• Son olarak TIMEBALKAN aracılığıyla vatandaşlara ne mesajlar vermek istersiniz?

Kıymetli kardeşlerim,

Türk Demokratik Partisi, artık sizinle birlikte yürüyen, sizinle birlikte karar alan, sizinle birlikte geleceğe yön çizen bir yapıdadır. Küskünlüğü, yılgınlığı, umutsuzluğu geride bırakmanın vaktidir.

Biz geçmişin hatalarından ders alarak, geleceği daha güçlü kurmak için buradayız.

Siz yeter ki inanın, biz hazırız. Etnik kimliğimizle, tarihimizle, değerlerimizle bu ülkenin asli unsurlarıyız. O yüzden sesimiz gür çıkmalı, varlığımız görünür olmalı.

Unutmayın, bu parti sadece kişilerin değil, sizlerin halkın partisidir.