Karadağ’da Emlak Fiyatları Düşüyor Mu? – Karadağ Media

Karadağ’da son yıllarda rekor düzeyde artan konut inşaatları ve fiyatlar, gayrimenkul piyasasında ciddi bir “balon” riski yarattı. Devlet İstatistik Kurumu MONSTAT’ın son verilerine göre, ülkede toplam 178.257 konut aktif kullanımda değil. Bunların 71.212’si tamamen terk edilmiş ya da uzun süredir boş durumda. Bu tabloya göre Karadağ’da yaklaşık her dört konuttan biri kullanılmıyor.

Ekonomist Predrag Zečević, ülkede özellikle sahil kentlerinde ve başkent Podgorica’da satılık daire fiyatlarının gerçek piyasa değerinin çok üzerinde olduğunu, bunun da sürdürülemez bir yapıya işaret ettiğini vurguladı. Zečević’e göre, fiyatlar birçok AB ülkesinin seviyesini aşmış durumda:

“Şu anda İtalya, İspanya veya Portekiz’de Karadağ’dakinden daha ucuza ev bulmak mümkün. Bu açıkça yapay bir balonun göstergesi.”

Mimar Borislav Vukićević de bu görüşü destekliyor ve Karadağ’ın henüz Avrupa Birliği üyesi bile olmadığını, buna rağmen başta Podgorica olmak üzere birçok şehirde fiyatların Avrupa seviyesini geçtiğini belirtiyor. MONSTAT’a göre ülkedeki ortalama metrekare fiyatı 2.158 avro, ancak bazı bölgelerde bu rakam 3.000 avroyu aşıyor.

Krediler hayal, kiralar yüksek, gelirler düşük

Zečević, konut fiyatlarının toplumun alım gücünün çok üzerinde olduğunu ve bankalardan uzun vadeli kredi almak isteyenlerin ciddi gelir belgeleri sunmak zorunda kaldığını belirtti. Örnek olarak 150.000 avroluk bir dairenin 20 yıl vadeyle satın alınabilmesi için aylık en az 4.500 avro gelir gerektiğini, bu seviyeye ulaşabilen hane sayısının ise çok az olduğunu ifade etti.

Öte yandan kira fiyatlarının da hızla arttığına dikkat çekiliyor. Bu durum, hem Karadağ vatandaşlarını hem de ülkede yaşamayı tercih eden dijital göçebeleri olumsuz etkiliyor.

Kara para, vergi muafiyeti ve sosyal dengesizlik

Uzmanlara göre, emlak piyasasındaki yapay şişkinliğin arkasında yalnızca yüksek talep değil, aynı zamanda kara para aklama faaliyetleri de yatıyor. Zečević, inşaat sektörünü “yüksek riskli” olarak tanımlarken, bu alandaki denetim eksikliğine işaret etti.

Bir diğer sorun ise, konut sahipliği dağılımında yaşanan adaletsizlik. Bazı bireylerin ondan fazla daireye sahip olduğu, buna rağmen vergi ödemediği iddia ediliyor. Zečević, boş ve ikinci-üçüncü konutlara yönelik vergilendirme sisteminin şart olduğunu belirterek, bu adımın hem piyasanın dengelenmesine hem de devlet gelirlerinin artmasına katkı sağlayacağını savundu.

Kaynak: CDM – 28.07.2027