REKLAM ALANI

Jupa’ya ve Jupa halkına hizmet etmek, benim için en büyük şeref ve mutluluk kaynağıdır

Jupa’ya ve Jupa halkına hizmet etmek, benim için en büyük şeref ve mutluluk kaynağıdır
REKLAM ALANI

Merkez Jupa Belediye Başkanı ve Türk Demokratik Partisi (TDP) Belediye Başkan Adayı Ariyan İbrahim, 19 Ekim’de düzenlenecek yerel seçimler öncesinde sorularımızı yanıtladı. Ülkede Türklerin çoğunlukta yaşadığı 2 belediyeden biri konumundaki Merkez Jupa’nın altyapı sorunlarından köylerdeki sıkıntılara, seçime katılım yeter sayısından oy tahminine kadar pek çok konuda gerçekleştirdiğimiz sohbeti ilginize sunuyoruz.

TIMEBALKAN ÖZEL

REKLAM ALANI
  1. Başta Merkez Jupa Belediyesi’nde yaşayan seçmenler olmak üzere vatandaş ve takipçilerimizin sizi daha yakından tanıması için kendinizi tanıtır mısınız?

– Öncelikle bu fırsatı tanıdığınız için teşekkür ederim. Sorularınız vesilesiyle hemşehrilerime ve kamuoyuna bir kez daha seslenme imkanı bulduğum için memnuniyet duyuyorum. İsmim Ariyan İbrahim. 1972 yılında, bu toprakların güzel bir köyü olan Büyük Papradnik’te dünyaya geldim. Çocukluğum ve ilk gençliğim Jupa’nın o temiz havasını soluyarak, bu yörenin kültürü ve değerleriyle yoğrularak geçti. İlk tahsilimi Merkez Jupa’da tamamladıktan sonra, eğitim hayatıma Kalkandelen’de devam ettim ve Sağlık Meslek Lisesi’ni neslimin birincisi olarak bitirdim.

Eğitimin bir toplumun geleceğindeki en önemli yatırım olduğuna her zaman inandım. Bu inançla, anavatan Türkiye’nin köklü eğitim kurumlarında kendimi daha da geliştirmek istedim. Lisans eğitimimi Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde tamamladım. Ardından, akademik vizyonumu daha da genişletmek amacıyla İstanbul Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans yaparak uzmanlığımı pekiştirdim.

Ancak benim için eğitim, sadece diploma biriktirmek değil, o bilgiyi halkın hizmetine sunabilmektir.

Yüreğim ve aklım her zaman Jupa’da, kendi insanımın yanında oldu. Toplumumuzun en temel haklarından biri olan anadilimizde eğitim hakkı için Jupalı kardeşlerimle omuz omuza verdiğimiz mücadele, hayatımın en onurlu sayfalarından biridir. Aynı şekilde, davamız uğruna Kocacık’taki açlık grevinde dava arkadaşlarımla birlikte tereddüt etmeden yerimi aldım. Bu mücadeleler, benim için birer siyasi eylemden öte, bir varoluş ve kimlik mücadelesiydi.

2013 yılından bu yana, siz değerli hemşehrilerimin teveccühü ve desteğiyle, mensubu olmaktan gurur duyduğum Türk Demokratik Partisi’nin (TDP) adayı olarak üç dönemdir Merkez Jupa Belediye Başkanlığı görevini yürütmekteyim.

Bu onurlu göreve geldiğim ilk günden itibaren tek bir amacım oldu: Halkımıza hizmet etmek ve Jupa’yı daha yaşanabilir, daha modern bir belediye haline getirmek.

Görev süremiz boyunca özellikle altyapı projelerine büyük bir ağırlık verdik. Çünkü biliyorduk ki yol, su, kanalizasyon gibi temel hizmetler olmadan modern bir belediyeden bahsetmek mümkün değildir. Şunu gururla ifade etmek isterim ki, halkımıza sunduğumuz plan ve projelerin de ötesine geçerek, planladığımızdan çok daha fazlasını gerçekleştirmeyi başardık.
Ben, gücünü halkından alan, her zaman halkının içinde olan, derdini de sevincini de hemşehrileriyle paylaşan bir belediye başkanı olmaya gayret ettim. Köklerim bu topraklarda, geleceğim ise bu topraklara hizmetle şekillenecektir. Jupa’ya ve Jupa halkına hizmet etmek, benim için en büyük şeref ve mutluluk kaynağıdır.

2. Üç dönemdir Merkez Jupa Belediye başkanlığı görevini üstleniyorsunuz ve dördüncü dönem için adaylığınız mevcut. Merkez Jupa Belediyesi’nde sizin döneminizde hangi altyapı sorunları çözüldü ve seçilmeniz durumunda yapacağınız yeni (altyapı) proje ve faaliyetler hakkında bilgi verir misiniz?

– Teşekkür ederim. Bu soru, bizim son on iki yıldır Merkez Jupa’da neyi hedeflediğimizi ve attığımız her adımın arkasındaki temel felsefeyi açıklamam için mükemmel bir fırsat sunuyor. Aslında siz geleceğe dair vizyonumuzu sordunuz, ben ise size o vizyonu hayata geçirmek için bugüne kadar inşa ettiklerimizi anlatarak cevap vereceğim. Çünkü biz, boş vaatlerle değil, tamamlanmış eserlerle konuşuruz.

Gençlerimizin geleceği ve ekonomimizin canlanması, bizim için bir seçim vaadi değil, on iki yıllık belediyecilik hizmetimizin ana gayesi olmuştur.

Bu sorunu çözmek için attığımız adımlar kısaca şunlardır:

Birincisi, fırsatlara ulaşımın temelini attık. Bir yerde ekonomi canlanacaksa, önce oraya ulaşım sağlanır. Biz, belediyemizde asfaltsız ana ve tali yol bırakmadık. Bu sadece bir konfor meselesi değildir; bu, doğrudan bir ekonomik kalkınma hamlesidir.

Örneğin, bölgemizin marka değeri olan, o meşhur ve en kaliteli koyun peynirini üreten mandıralarımızı düşünün. Biz, imkanlarımız dahilinde bu mandıralara giden yolları açarak ve iyileştirerek, üreticimizin peynirini pazara çok daha hızlı ve kolay ulaştırmasını, iletişimlerini daha rahat kurmalarını sağladık. Bu, üreticimizin emeğinin değer bulması, yerel ekonomimizin can damarlarının açılması demektir. Bu genel hamlenin yanı sıra, bölgemizin turizm potansiyelini ortaya çıkarmak için göl kenarına giden iki stratejik yolu da tamamladık.

Bunlar sadece birer yol değil, Jupa’ya turizm yatırımcısını, ziyaretçiyi ve dolayısıyla refahı getirecek olan ekonomik koridorlardır.

İkincisi, gençlerimize “gitmeyin, kalın” demenin en somut yolunu seçtik: onlara yatırım yaptık. Bir genci toprağında tutmanın yolu, ona kaliteli eğitim ve sosyal imkanlar sunmaktır. Bu anlayışla, tüm köylerimizde yavrularımızın modern, yeni okullarda eğitim almasını sağladık.

Merkez Jupa’ya sadece bir lise değil, gençlerimizin enerjisini atabileceği, sosyalleşebileceği modern bir kapalı spor salonu kazandırdık. Bunlar, “geleceğiniz burada, biz sizin yanınızdayız” mesajımızın eserlere dönüşmüş halidir. Ayrıca, bu yatırımı bölgemizin gururu Uluslararası Vizyon Üniversitemizle kurduğumuz güçlü bağ ile taçlandırdık. Onların desteğiyle kurumlarımızdaki kadro eksiğimizi giderdik; yani gençlerimize sadece okuyun demedik, okuduktan sonra çalışabilecekleri bir düzenin de hazırlığını yaptık.

Üçüncüsü, toplumun temel direği olan sivil toplumu ve özellikle kadınlarımızı harekete geçirdik. Bir yerin kalkınması sadece devlet eliyle olmaz. Biz, sivil toplum kuruluşlarına, özellikle de kadın kollarımıza aktif faaliyet göstermeleri için tüm desteğimizi verdik. Bugün onların çalışmaları sayesinde Merkez Jupa’da yeni bir sosyal ve ekonomik dinamizm oluşmuştur. Kadınlarımızın üretime katılması, yeni fırsatların kapısını aralaması, ekonomiyi canlandırma vizyonumuzun en hayati parçasıdır.

3. Belediyede ki çevre ekolojik sorunları ve belediyeye bağlı köylerin su sorunları nelerdir ve ne gibi projelerleriniz bulunuyor?

– Bir belediyenin en temel yaşam kalitesi standartlarını ne kadar önemsediğini ve doğal mirasına ne denli sahip çıktığını gösteren hayati bir sorudur. Merkez Jupa, Allah’ın bizlere bahşettiği eşsiz doğal güzelliklere sahip bir yuvadır. Bizim yönetim anlayışımızın temelinde, bu güzellikleri korumak, daha temiz bir çevre oluşturmak ve gelecek nesillere layıkıyla bırakmak yatar. Bir beldenin medeniyet seviyesi, en başta temizliği ve ekolojisine gösterdiği saygıyla ölçülür.

Öncelikle katı atık ve çöp toplama hizmetleri konusunda önemli mesafeler kat ettik. Bugün itibarıyla belediyemiz çapında yürüttüğümüz temizlik hizmetleri, köylerimizin büyük bir çoğunluğunu kapsamaktadır.

Sokaklarımızın ve ortak alanlarımızın temizliği, bizim için bir vitrin değil, insanlarımızın sağlığına ve huzuruna duyduğumuz saygının bir gereğidir. Ancak hedefimiz, tek bir köyümüzün dahi bu hizmetten mahrum kalmamasıdır.

Bu amaçla, hizmet ağımızı belediyemizin tamamına yaymak için gereken yeni araçların ve ekipmanların hazırlığı içerisindeyiz. Çok yakında, Merkez Jupa’nın her köşesi hak ettiği düzenli ve modern temizlik hizmetine kavuşacaktır.

Su meselesine gelince; bu, sadece bizim değil, bölgedeki birçok belediyenin yüzleştiği, yıllara dayanan ve özellikle iklim değişikliğinin etkileriyle daha da hissedilir hale gelen bir sorundur. Özellikle yaz aylarında yaşanan su sıkıntısının farkındayız ve bu konudaki sorumluluğumuzdan asla kaçmıyoruz. Halkımıza karşı şeffaf olmak zorundayız: mevcut su sistemimizin kapasitesi, artan ihtiyaçlar ve kurak geçen mevsimler karşısında artık yetersiz kalmaktadır. Ancak bu sorunu kader olarak kabul etmedik. Uzman ekiplerimizle yürüttüğümüz uzun ve titiz çalışmalar neticesinde, belediyemize hayat verecek alternatif su kaynaklarını tespit etmiş bulunuyoruz. Şu an proje ve çözüm önerimiz son aşamasına gelmiştir. Çok yakın bir zamanda, bu önemli sorunu kökünden çözecek olan projemizin tüm detaylarıyla halkımızın karşısına çıkacak ve müjdeyi paylaşacağız.

Bizim için ekoloji, lüks bir söylem değil, bir hizmet biçimidir. Temiz bir çevre, kesintisiz ve sağlıklı su, en temel insani haktır. Merkez Jupa’nın o güzel doğasını koruyarak, bu temel hakları halkımıza en üst seviyede sunmak, bizim en asli görevimizdir.

4. Belediye çapında bulunan ilkokul ve lise eğitim gelişimi ve var olan eksiklikler nelerdir ve konu ile ilgili nasıl çalışmalar yapacaksınız?

– Belki de bir belediye başkanı olarak en çok üzerinde durduğumuz, sevincimiz ile hüznümüzü aynı anda yaşadığımız bir konuya parmak basıyor. Çünkü eğitim, bir toplumun geleceğidir ve biz o geleceği en iyi şekilde inşa etmekle mükellefiz.
İlk olarak, fiziki altyapı ve imkanlar konusunda geldiğimiz noktayı gururla ifade etmek isterim. Artık belediyemiz sınırları içinde eski, bakımsız okul binası kalmamıştır. Tüm okullarımız yeni, modern ve çocuklarımızın her türlü ihtiyacına cevap verecek donanımdadır. Belediye olarak, eğitim sürecinde gereken tüm araç ve gereçlerin temini konusunda hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık ve kaçınmıyoruz. Bu sayede, mevcut tüm zorluklara rağmen eğitim-öğretim sürecinin başarılı bir şekilde devam ettiğini gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.

Ancak madalyonun diğer yüzü var ve biz gerçekleri halkımızdan saklayamayız. En büyük ve en temel iki sıkıntıyla yüz yüzeyiz.
Birincisi, hepimizin malumu olan ve sadece Jupa’nın değil, ülkemizin genel bir yarası olan nüfus azalmasıdır.

Okullarımız ne kadar yeni olursa olsun, içindeki cıvıl cıvıl çocuk sesleri azaldıkça bir yanımız eksik kalıyor.

Genç ailelerimizin İtalya, Almanya, İsviçre gibi ülkelere göç etmesi, artık bir gurbetçilikten ziyade kalıcı bir yerleşime dönmüş durumda. Bu, bizim tek başımıza çözebileceğimiz bir sorun olmasa da, yerel ekonomiyi canlandırma ve sosyal hayatı zenginleştirme çabalarımızın temelinde, bu göçü yavaşlatma ve ailelerimize “dönüş” için bir umut kapısı aralama gayesi yatmaktadır.

İkinci ve daha acil müdahale gerektiren sorunumuz ise, bazı branş derslerinde yaşadığımız kalifiye öğretmen, yani kadro eksikliğidir. Evet, bu bir gerçektir; fedakarca görev yapan hukukçu, ekonomist gibi farklı mesleklerden kardeşlerimiz, öğretmen açığını kapatmak için derslere girmekte ve büyük bir özveri göstermektedir. Ancak her branşın eğitimi, kendi uzmanı tarafından verilmelidir.

Örneğin müzik öğretmenimizin olmaması önemli bir eksiklikti. Bu noktada, anavatanımızın desteğinin ne kadar hayati olduğunu belirtmek isterim. Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçimiz Sayın Fatih Ulusoy’un Mustafa Kemal Atatürk İlköğretim Okulumuzu ziyareti sırasında bu eksiğimizi bizzat okul müdürümüzden öğrenmesi ve hemen ardından Yunus Emre Enstitüsü kanalıyla bu açığı ek ders aktiviteleriyle telafi etmesi, bizler için çok anlamlı bir adımdır. Kendilerine ve bu vesileyle anavatanımızın tüm kurumlarına en derin saygı ve şükranlarımı sunuyorum.

Peki, gelecekte ne yapacağız? Çözüm, iş birliği ve proaktif bir yaklaşımdır. Eğitim Bakanlığımızla diyalogumuzu en üst seviyede tutarak kadro eksikliklerini sürekli gündemde tutmaya devam edeceğiz.

Anavatanımız Türkiye’nin kurumlarıyla, özellikle Büyükelçiliğimiz ve eğitim kurumlarıyla başlattığımız bu verimli iş birliğini daha da güçlendirerek farklı branşlardaki açıkları kapatmak için yeni modeller üzerinde çalışacağız.

Tek bir çocuğumuzun dahi kaliteli eğitim hakkından mahrum kalmaması, bizim en büyük önceliğimizdir.

5. Belediyedeki halk hayvancılıkla ve genelde yoğun olarak koyunculukla uğraşıyor. Yaylalara ulaşımı nasıl sağlanıyor ve sizinde konu ile ilgili projeleriniz nelerdir?

– Bu soru, bizim sadece belediyecilik anlayışımızı değil, aynı zamanda Jupa’nın ruhuna, tarihine ve geleceğine nasıl baktığımızı ortaya koyan bir konudur.

Hayvancılık ve özellikle de koyunculuk, bizim için sıradan bir ekonomik faaliyet değildir; o, atalarımızdan bize miras kalan, bu toprakların kimliğini oluşturan ve ekonomimizin bel kemiğini teşkil eden kutsal bir uğraştır.

Bölgemizde, belki de tüm Balkanlar’da eşi benzeri olmayan bir hazineye sahibiz: eski Osmanlı’dan yadigâr geleneksel yöntemlerle üretilen o meşhur, o kaliteli koyun peynirimiz. Bu peynirin satışı konusunda bir sıkıntı yaşamamamız, onun ne kadar değerli olduğunun en büyük kanıtıdır.

Bizim belediye olarak görevimiz, üreticimizin işine karışmak değil, onların önündeki engelleri kaldırmaktır.

Biz bu göreve talip olduğumuzda, en büyük sorunun, bu değerli ürünün dağlardaki mandıralardan, yani yaylalardan merkezlere indirilmesindeki lojistik zorluklar olduğunu tespit ettik.

Bu tespitten yola çıkarak, tüm gücümüzle bir ulaşım ve altyapı seferberliği başlattık. Öncelikle, mevcut olan ancak zamanla yıpranmış yayla yollarının tamamını programımıza aldık ve birçoğunun onarımını tamamladık. Üreticimizin emeğinin, bozuk bir yolda ziyan olmasına gönlümüz razı gelemezdi. İkinci ve daha önemli adım olarak, bugüne dek hiçbir şekilde yolu olmayan, ulaşımın çok zor şartlarda sağlandığı mandıralarımıza yeni yollar açtık.

Projelerimize gelince; bizim için bu süreç asla bitmemiştir ve bitmeyecektir. Bu, dinamik ve devam eden bir hizmettir. Önümüzdeki dönem için hedefimiz nettir:

Jupa yaylalarında yol gitmeyen, ulaşım sorunu yaşayan tek bir mandıra dahi bırakmamak. Bu ana hedefimizin yanı sıra, yollarını tamamladığımız yaylalarımızda üreticilerimizin hayatını daha da kolaylaştıracak su hatlarının iyileştirilmesi gibi ek altyapı çalışmalarına da ağırlık vereceğiz.

Bizim vizyonumuzda, Jupa’nın o meşhur peyniri, sadece bir gıda ürünü değil, tüm dünyada tanınacak bir markadır.

Biz yollarını açarak bu markanın lojistiğini çözüyoruz. Üreticimiz de o eşsiz lezzetiyle geleceğimizi inşa ediyor. Onlar ürettiği sürece, biz de onların yolunu açmaya devam edeceğiz.

6. 2017’deki yerel seçimlerde 1.688 oy ile belediye başkanı seçildiniz, 2021’deki seçimlerde katılım yeterli olmadığından dolayı seçimler tekrarlandı ve 20 Ağustos 2022’de yapılan seçimde 1.888 oy alarak yeniden belediye başkanı seçildiniz. 19 Ekim’de düzenlenecek yerel seçimlerde katılım yeter sayısına ulaşılması noktasında düşünceleriniz nelerdir ve kendinizle ilgili bir oy tahmininde bulunabilir misiniz?

– Bahsettiğiniz gibi, bizim belediyemizde yerel seçimler, siyasi bir yarış olmanın ötesinde, her zaman yeterli katılım sayısına ulaşıp ulaşmama gibi temel bir demokrasi sınavıyla birlikte yaşanmıştır. Bu, adayların veya partilerin performansından ziyade, hepimizin bildiği bir hayat gerçeğinden kaynaklanmaktadır: Nüfusumuzun, yani canımızdan bir parça olan evlatlarımızın, kardeşlerimizin büyük bir kısmının yurt dışında, Batı Avrupa ülkelerinde yaşaması. Belediye tarihimizde bu nedenle başarısızlıkla sonuçlanan, tekrarlanmak zorunda kalınan seçimlere de şahit olduk.

Dolayısıyla, 19 Ekim’de sandığa katılım konusu, sadece adayların değil, tüm Jupa halkının ortak gündemidir.

Bu noktada oy tahmini gibi konulara girmeyi veya zafer ilanları yapmayı doğru bulmam. Bu, her şeyden önce, iradesiyle son sözü söyleyecek olan halkımıza karşı bir saygısızlık olur. Bizim vazifemiz, bugüne kadar yaptıklarımızı ve geleceğe dair vizyonumuzu samimiyetle halkımıza anlatmaktır.

Takdir, sandık gününde aziz hemşehrilerimindir.

Bu seçimde ben ve diğer iki aday arkadaşım, halkımızın hizmetine talip olduk. Hepimizin niyeti Jupa’ya hizmet etmektir. Nihayetinde kaderimizde ne yazılmışsa o tecelli edecektir. Bizim için en önemlisi, sandıktan çıkacak sonucun belediyemiz ve halkımız için hayırlı olmasıdır. Seçimler gelir geçer, ama bizim birliğimiz, beraberliğimiz ve kardeşliğimiz daimdir.

7. Son olarak sizin eklemek istediğiniz ve soydaşlarımıza yönelik paylaşmak istediğiniz son sözlerinizi alabilir miyiz?

– Önümüzde, geleceğimizi şekillendireceğimiz önemli bir seçim var. Temennim odur ki, bu demokratik süreç, şölen havasında, birliğimizi ve kardeşliğimizi pekiştirerek tamamlansın. Sandıktan hangi sonuç çıkarsa çıksın, Merkez Jupamız için en hayırlısı olanı Allah nasip etsin.

Bizlere düşen en büyük görev, o gün tecelli edecek olan yurttaşlarımızın kararına hürmetle ve saygıyla sahip çıkmaktır.

Bu vesileyle, gerek ata yurdumuzda yaşayan, gerekse dünyanın dört bir yanındaki tüm soydaşlarıma, tüm Jupalılara seslenmek istiyorum: 19 Ekim’de sandığa giderek geleceğinize sahip çıkın. Vereceğiniz her bir oy, Jupa’nın yarınlarına vurulmuş bir mühür olacaktır.

Seçimler bir gündür, ancak bizim komşuluğumuz, dostluğumuz ve kardeşliğimiz ebedidir. Bu sürecin sonunda kazananın partiler veya adaylar değil, güzel Merkez Jupa’mız olacağına tüm kalbimle inanıyorum.

Hepinize en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Allah’a emanet olunuz.


Haberlerimize yorumlarınızı bekliyoruz.

REKLAM ALANI
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ