REKLAM ALANI

İzlanda, Karadağ, Arnavutluk; AB’ye İlk Kim Katılacak? – Karadağ Media

İzlanda, Karadağ, Arnavutluk; AB’ye İlk Kim Katılacak? – Karadağ Media
REKLAM ALANI

Avrupa Birliği’ne (AB) katılma yolunda ilerleyen ülkeler arasında kimin öne çıktığı uzun süredir tartışma konusu. Kimi gözlemciler, on yılı aşkın süredir müzakereleri sürdüren ve en fazla ilerleme kaydeden Karadağ’ın bir adım önde olduğunu düşünüyor. Kimileri ise reform odaklı ve dinamik yapısıyla Arnavutluk’un daha hızlı ilerlediğini savunuyor.

Ancak bazı analizlere göre, AB’ye ilk katılacak ülke İzlanda olabilir.

REKLAM ALANI

İzlanda neden yeniden gündemde?

İzlanda, AB üyeliği sürecine yabancı değil. 2008 küresel finans krizinde üç büyük bankasının çökmesiyle ciddi bir ekonomik darbe alan ülke, krizin etkilerinden kurtulmak için 2010 yılında AB ile müzakerelere başlamıştı. Ancak bu görüşmeler, 2013’te sağcı hükümetin iktidara gelmesiyle askıya alındı.

O dönemde Avro Bölgesi de krizin içindeydi, bu nedenle ortak para birimine geçiş cazip bir çıkış yolu gibi görünmüyordu. Ancak İzlanda, o üç yıl içinde 33 başlığın çoğunu açtı ve 11’ini kapattı.

Bugünse şartlar değişmiş durumda. İzlanda’da geçen yıl iktidara gelen yeni hükümet, 2027’den önce AB üyeliği konusunda referandum düzenlemeyi planladığını açıkladı. Kamuoyu yoklamaları, halkın büyük kısmının müzakerelerin yeniden başlamasını desteklediğini gösteriyor.

Jeopolitik kaygılar AB üyeliğini hızlandırabilir mi?

İzlanda’nın AB sürecine dönüşü yalnızca ekonomik değil, jeopolitik gerekçelere de dayanıyor. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump döneminde gündeme gelen Grönland’ı satın alma önerisi, Kuzey Atlantik’teki ülkelerde endişe yaratmıştı. Ayrıca AB ile ABD arasında artan ticaret gerginlikleri, İzlanda’yı Brüksel’e daha da yaklaştırıyor.

İzlanda, kendi ordusu olmayan tek NATO üyesi ülke konumunda. Güvenliği, 1951 yılında imzalanan anlaşmayla ABD tarafından garanti altına alınmış durumda. Ancak Washington’un son yıllarda adadaki askeri varlığını azaltması, bu güvenlik garantilerinin sorgulanmasına neden oldu. Bu durum da İzlanda’nın, AB gibi daha kolektif güvenlik sağlayabilecek yapılarla ilişkilerini güçlendirmesine zemin hazırlıyor.

AB’nin yaklaşımı: Temkinli iyimserlik

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, geçtiğimiz hafta İzlanda’yı ziyaret ederek, “AB’ye üyelik buradaki halkın egemen bir kararıdır” açıklamasında bulundu. Brüksel, İzlanda’nın süreci kısa sürede tamamlayabileceğine inanıyor.

Zira ülke, halihazırda Avrupa Ekonomik Alanı (AEA) üyesi. Bu durum, Norveç ve Lihtenştayn ile birlikte İzlanda’nın, AB iç pazar kurallarının büyük kısmını zaten uyguladığı anlamına geliyor.

Von der Leyen, ziyaretinde mevcut ticaret anlaşmalarının gözden geçirileceğini ve güvenlik ile savunma alanlarında daha derin iş birliğine gidileceğini duyurdu. Özellikle denizaltı kabloları ve siber tehditler gibi hassas konularda yeni anlaşmalar yapılması bekleniyor.

Ticaret, tarım ve balıkçılık: Zorlu başlıklar

İzlanda’nın üyeliğinin önündeki en büyük engellerden biri, ülkenin ekonomisinin temel direkleri olan balıkçılık ve tarım politikaları.

Brüksel, ticaret müzakerelerinde tam söz hakkı vermek için İzlanda’nın tam üye olmasını bekliyor. Ancak İzlanda, AB’nin ortak tarım politikalarının ucuz ithalatla yerli üreticilere zarar vereceğinden endişeli.

Balıkçılık konusu ise daha hassas. İzlanda, deniz kaynaklarının yönetiminde Brüksel’den daha iyi olduğunu iddia ediyor. Ülke, ekonomik bölgesindeki münhasır haklarından ve balina avcılığı gibi geleneksel uygulamalardan vazgeçmeye pek istekli değil.

Bu başlıklar, AB ile müzakerelerde en çetin konular olarak öne çıkıyor.

Karadağ ve Arnavutluk ne durumda?

İzlanda’nın öne çıkmasına rağmen, AB’ye katılım sürecinde teknik olarak en ileride olan ülke Karadağ. Müzakerelere 2012 yılında başlayan Karadağ, bugüne kadar 33 başlığın tamamını açtı ve 7’sini kapattı.

Arnavutluk ise reform sürecinde ciddi bir ivme yakalamış durumda. Özellikle yargı reformları ve yolsuzlukla mücadelede atılan adımlar, Brüksel’den olumlu tepki alıyor.

Ancak her iki ülkenin de, AB’nin Batı Balkanlar’a genişleme sürecindeki siyasi çekincelerle karşı karşıya olduğu biliniyor.

Sonuç: İzlanda avantajlı ama engeller sürüyor

İzlanda, nüfusu küçük, ekonomisi güçlü, iç pazara entegre ve siyasi istikrarı sağlam bir ülke olarak AB için ideal bir aday gibi görünse de; egemenlik hassasiyeti, siyasi çekinceler ve ekonomik çıkar çatışmaları süreci yavaşlatabilir.

Brüksel, bu sürece temkinli iyimserlikle yaklaşırken, İzlanda’nın da iç kamuoyunu ikna etmesi gerekecek.

Özetle: AB’ye ilk kim katılır sorusunun yanıtı hala net değil. Ancak, İzlanda’nın geri dönüşü, Karadağ ve Arnavutluk’un yıllardır süren çabalarını gölgede bırakabilecek kadar güçlü bir etki yaratmış durumda.

Kaynak: gazetaexpress – 03.08.2025

Bizi takip edin ,Balkanları birlikte keşfedelim.!

REKLAM ALANI
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ