İsrail’in Gazze’ye saldırılarında can kaybı 54 bin 321’e çıktı

İsrail’in 18 Mart’ta ateşkesi bozarak Gazze’ye düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısı 4 bini aşarken, 7 Ekim 2023’ten bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı 54 bin 321 oldu.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in Gazze’de devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.
Son 24 saatte Gazze’deki hastanelere 72 ölü ve 278 yaralının getirildiği kaydedildi.
İsrail ordusunun Gazze’de 19 Ocak’ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 4 bin 58 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 11 bin 729 kişinin de yaralandığı belirtildi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 54 bin 321’e, yaralıların sayısının da 123 bin 770’e yükseldiği bildirildi.
İsrail ordusu insani altyapıyı da hedef alıyor
İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de sivilleri ve sivil yerleşim bölgelerinin yanı sıra hastane, okul, aşevi, yardım dağıtım merkezleri gibi insani altyapıyı da hedef alıyor.
Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliya en-Nezle bölgesinde Filistinli “Nasr” ailesine ait evi bombalaması sonucu en az 7 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.
Cibaliya’da Menun ailesinin evine düzenlenen saldırıda ise 1 kız çocuğu hayatını kaybetti.
İsrail ordusu Cibaliya’da Filistinlilerin toplandığı 2 bölgeye saldırdı, 5 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’un El-Mevasi bölgesinde de İsrail ordusu yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı 2 çadırı vurdu. Saldırıda 3 Filistinli yaşamını yitirdi.
Han Yunus’un Abasan el-Kebira bölgesinde İsrail ordusunun sivil bir aracı bombalaması sonucu 2 kişi öldü, yaralananlar oldu.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinde yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir çadırı bombalaması sonucu 13 Filistinli hayatını kaybetti.
Bureyc Mültci Kampı’na düzenlenen saldırıda 2, Deyr el-Belah’taki saldırıda da yine 2 Filistinli öldü.
Gazze kentinde, Ez-Zahra Okulu yakınındaki bir bölgeye düzenlenen saldırıda 1 Filistinli hayatını can verirken, kentin güneybatısındaki Tel el-Hava Mahallesi’nde ise sivillerin bulunduğu bir gruba yönelik hava saldırısında 2 sivil yaşamını yitirdi.
İsrail ordusu, yardım almaya çalışan sivillere ateş açtı
Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinde yardım almaya çalışan sivillere İsrail ordusunun ateş açması sonucu 1 kişi yaşamını yitirdi.
İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Gazze kentinin Tuffah Mahallesi ile Han Yunus’un kuzeyindeki Karara bölgesinde çok sayıda sivil binayı havaya uçurdu.
Ayrıca Gazze Şeridi’nin kuzeyi ile güneyini ayıran Netzarim Koridoru yakınlarında kurulan yardım noktasında, İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu birçok Filistinlinin yaralandığı aktarıldı.
Filistin resmi ajansı WAFA’ya göre, İsrail ordusu Gazze’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde, Bureyc Mülteci Kampı yakınlarında gıda almak için yardım dağıtım noktasına giden Filistinlilere ateş açtı.
Saldırıda biri ağır en az 20 Filistinli yaralandı.
BM Genel Sekreter Yardımcısı Fletcher, Gazze’de soykırımın önlenmesi için çağrı yaptı
Öte yandan, Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher, BBC’ye verdiği demeçte İsrailli bakanların Gazzelileri başka bölgelere gönderme yönündeki açıklamalarının etnik temizlik anlamına gelip gelmediğiyle ilgili değerlendirmede bulundu.
“Bu, nüfusun zorla yerinden edilmesidir. Mahkemeler, bu duruma ne diyeceğimize karar verecektir.” ifadelerini kullanan Fletcher, Gazzeliler açlıkla mücadele ederken gıda yardımlarının İsrail tarafından sınırda bekletildiğini söyledi.
İsrailli bakanların, Gazzelileri baskı altına almak için yardımı engelledikleri yönünde açıklamalar yaptıklarını kaydeden Fletcher, “Bu, bir savaş suçu mu?” sorusu üzerine, “Evet. Bir savaş suçu olarak sınıflandırılıyor. Bunlar hakkında asıl kararı verecek olan mahkemelerdir. Tarih de kendi hükmünü zamanla verecektir. İnsani yardım alanında çalışan biri olarak ben mümkün olan en fazla yardımın bir an önce bölgeye girmesiyle ilgileniyorum.” yanıtını verdi.
Fletcher, İsrail’in “Hamas yardımları çalıyor.” iddiasına da yanıt vererek, “Çok küçük oranda bir yardım Hamas tarafından çalındı. Bu risk, çok karmaşık ve askeri kontrol altındaki ortamlarda her zaman vardır. Ben de yardımların Hamas’a gitmesini istemiyorum. Tarafsız, orantılı ve bağımsız olmak bizim prensibimizdir. Amacımız, yardımların Hamas’a değil sivillere gitmesidir.” diye konuştu.
“Soykırımı önlemek için harekete geçecek misiniz?”
Fletcher, 20 Mayıs’ta yaptığı, “48 saat içinde ulaşamazsak 14 bin bebek ölecek.” açıklamalarına yönelik eleştirilere dikkati çekerek, saat vermekte hata ettiğini ancak bu riskin uzun vadede geçerli olduğunun altını çizdi.
BM’nin 10 bin kamyonu dolduracak kadar yardım malzemesinin hazır olduğuna işaret eden Fletcher, BM Güvenlik Konseyine yönelik “Gazze’de soykırımı önleyin” çağrısına ilişkin şunları kaydetti:
“Tarih bizi yargılayacak. Tarihin bizi yargılamada sert olacağını düşünüyorum. Böyle de olmalı. Güvenlik Konseyinde cümlelerimi dikkatle seçtim. Yine öyle yapacağım. Güvenlik Konseyini uyarmak istiyorum. Geçmiş olaylarda, Ruanda’da, Srebrenitsa’da ve Sri Lanka’da yaşananlardan sonra dünya bize zamanında harekete geçmediğimizi, dünyayı soykırımı önlemek için uyarmadığımızı söyledi. Dünyaya ve Güvenlik Konseyine uyarım da budur. Soykırımı önlemek için harekete geçecek misiniz? Önceden uyarıldınız. ‘Ne olduğunu bilmiyorduk.’ diyemeyiz.”
BM Sözcüsü Laerke: Gazze, dünyada açlığın en fazla yaşandığı yer
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) Sözcüsü Jens Laerke, BM Cenevre Ofisi’nin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
Uluslararası çabaların, İsrail yetkilileri tarafından ciddi şekilde kısıtlanması nedeniyle Gazze halkının yardımlardan mahrum kalmaya devam ettiğini söyleyen Laerke “Gazze, dünyada açlığın en fazla yaşandığı yer. Nüfusun tamamının kıtlık riski altında olduğu tanımlanan tek bölge.” dedi.
Laerke, İsrailli yetkililerin 11 haftayı aşkın sürenin ardından yaklaşık 10 gün önce Kerem Ebu Salim (Kerem Şalom) Sınır Kapısı’nı “sınırlı sayıda” yardım tırı için tekrardan açtığını hatırlattı.
O tarihten bu yana yaklaşık 900 yardım tırının girişine izin verildiğini söyleyen Laerke, “Bunlardan 600’den daha azı Gazze’ye ulaştırıldı.” diye konuştu.
Laerke, bu 600 tırın ancak bir kısmının dağıtım için teslim alındığını fakat bunların dağıtımında da İsrailli yetkililerin, insani yardım görevlilerini kısıtlamaları nedeniyle geciktiğini belirtti.
“Felaket boyutunda bir açlığın eşiğindeki bir bölgeye damla damla yiyecek veriliyor.” diyen Laerke, yardımların insanların bulundukları bölgelere ulaştırmaları gerektiğinin altını çizdi.
BM Rapörtörü Albanese: Gazze’de nüfusu aç bırakmak, ardından yiyecek için öldürmek tam bir zulüm
Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, yaptığı açıklamada, Gazze’de İsrail’in kontrolüne devam etmek için “çözümü teşvik ediyormuş” gibi davrandığı “insani bir kamuflaja” tanık olunduğuna işaret ederek, “Bu Gazze’deki vahşeti maskelemeye, yerinden edilenlerin ve bombalananların aynı şeyleri yaşamaya devam etmesini, Filistinlileri diri diri yakmayı amaçlayan bir stratejidir.” diye konuştu.
İsrail-ABD güdümlü Gazze İnsani Yardım Vakfına (GHF) ilişkin endişelerini dile getiren Albanese, Gazze’deki bu yeni askeri insani yardım dağıtım sisteminin Filistinlilerin hayatını riske attığını belirterek, şunları söyledi:
“Saatler içerisinde, Gazze’de bu mekanizmanın nasıl işlediğini ve İsrail ordusunun silahsız Filistinli sivillere nasıl ateş açtığını gösteren korkunç görüntüler ve videolar ortaya çıktı. İsrail’in eylemlerinin bir sınırı yok gibi görünüyor.”
Albanese, İsrail’in insani yardım girişlerine izin vermesi gerektiğinin altını çizerek, “Bir nüfusu aylarca aç bırakmak ve ardından yiyecek için çığlık attıklarında onlara ateş etmek tam bir zulüm. İsrail’in bebek ve sivil ölümlerinde kendini haklı çıkartmaya çalıştığı şu günlerde yaptırımların tam zamanı. Hayat kurtarmak için zaman daralıyor.” ifadesini kullandı.
Tüm devletlere İsrail’e tam silah ambargosu ve ticaretin askıya alınması çağrısını yinelediğini aktaran Albanese, devletlerin artık oturup seyretmeyi bırakmasının zamanının geldiğini vurguladı.
Albanese, İsrail’in hesap vermemesinin ertelenebilir olmadığına işaret ederek, “BM ve devletler, acilen İsrail’in durduramayacağı bağımsız bir koruma mekanizması kurmalıdır. Tüm dünya olanları izliyor ve tarih bunu hatırlayacak.” açıklamasını yaptı.
AA
Haberlerimize yorumlarınızı bekliyoruz.