İsrail’in Gazze’ye sabah saatlerinden bu yana düzenlediği saldırılarda 20 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerine sabah saatlerinden bu yana düzenlediği saldırılarda 20 Filistinli hayatını kaybetti.
Gazze’ye ablukasını sıkılaştırıp yardım girişini kısıtlayarak insani felakete yol açan İsrail’in hedefinde yerinden edilen Filistinlilerin çadırları, yardım almak isteyen siviller ve yerleşim birimleri vardı.
Sağlık alanındaki kaynaklardan ve görgü tanıklarından edinilen bilgiye göre, İsrail ordusu Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’un batısında yer alan el-Mevasi bölgesinde yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı bir çadırı bombaladı.
İsrail saldırısında 4 kişilik bir aile tamamen yok oldu, toplamda 5 kişi hayatını kaybetti.
Mevasi bölgesinde bir diğer çadırın daha İsrail ordusunca hedef alınması sonucu biri çocuk 2 kişi yaşamını yitirdi.
İsrail ordusunun Gazze’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinin güney doğu bölgelerini hedef alan yoğun saldırılarında 2 Filistinli hayatını kaybetti.

Öte yandan İsrail ordusunun dün Deyr el-Belah’ın geniş bir bölgesi için “sürgün emri” çıkarmasının ardından bölgedeki Filistinliler gece boyunca güvenli yer arayışıyla diğer bölgelere yöneldi.
İsrail ordusunun Gazze kentinde insani yardım bekleyen Filistinlileri hedef alması sonucu 5 kişi yaşamını yitirdi.

Gazze Şeridi’nin kuzeyinde de İsrail ordusuna ait insansız hava araçlarının Cibaliya bölgesinde düzenlediği 2 saldırıda 5 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail savaş uçaklarının Gazze kentindeki Nasr Caddesinde bir evi hedef alması sonucu 1 Filistinli yaşamını yitirdi.
Kentin Rimal Mahallesinde bulunan belediye parkı yakınında yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı bölgede bir anaokulunu bombalaması sonucu bir çocuk yaralandı.

Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırıları 70 binden fazla Filistinlinin suya erişimini engelliyor
Kudüs Su İşleri İdaresinden yapılan açıklamada, “Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin hayati önem taşıyan tesislere saldırılarını tırmandırması sebebiyle Kefr Malik’in doğusundaki Ayn Samiye bölgesinde bulunan kuyulardan ve istasyonlardan su pompalanması durduruldu.” ifadesi kullanıldı.
Saldırgan İsraillilerin, elektrik şebekeleri, ekipmanlar, iletişim sistemleri ve gözetleme kameralarını hedef alan saldırıları neticesinde Aynı Samiye’deki su sistemi üzerinde “teknik ve idari kontrolün kaybedildiği” belirtildi.

Gaspçı İsraillilerin saldırıları nedeniyle Ramallah ve el-Bire’nin kuzey ve doğu bölgelerindeki çok sayıda Filistin kasaba ve beldesine su verilemediğinin altı çizildi.
Bölgede internet ve iletişim hizmetinde kesintiler yaşandığına vurgu yapılan açıklamada, bu durumun teknik desteğe erişim ile su pompalama istasyonlarının yeniden faaliyete geçirilmesini zorlaştırdığı, saha ekiplerini korumasız bıraktığı kaydedildi.

Açıklamada, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, Filistinlilerin hayatını zorlaştıran saldırılarının durdurulması için acil müdahale çağrısı yapıldı.
Mevcut durumun devam etmesi halinde “70 binden fazla Filistinlinin en temel haklarından biri olan suya erişiminin engellenmesinin insani bir felakete yol açacağı” uyarısı yapıldı.
Filistin’in su kaynaklarına uluslararası koruma sağlanması çağrısı yapılan açıklamada, İsrail’in su kaynaklarını hedef aldığı “sistematik sabotaj politikasının” durdurulması için “ciddi baskı” yapılması istendi.
Filistin tapraklarını gasbeden İsrailliler, son dönemde Batı Şeria’nın doğu kısmında yer alan, Ramallah’ın doğusundaki beldelere su sağlayan Ayn Samiye’deki 6 su kuyusuna yönelik saldırılarını artırdı.

Gaspçı İsrailliler, 14 Temmuz’da da Ayn Samiye su kuyularına saldırmıştı.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.
Alman hükümeti Gazze’ye yardım dağıtım şeklini ve yetersizliğini eleştirdi
Alman hükümetinin, Yeşiller Partisinin konuya ilişkin soru önergesine verdiği yanıtında, GHF’nin yeni dağıtım mekanizması eleştirilerek, “Alman hükümeti, bu mekanizmanın sivil nüfusa yeterince ulaşmadığının ve insani ilkelere uygun şekilde çalışmadığının artık açık olduğunu düşünüyor.” denildi.
Alman hükümetinin cevabında, Gazze Şeridi’ndeki insani durum dayanılmaz olarak nitelendirilerek, “Halkın çektiği acıların hafifletilmesi ve insani durumun, insani ilkelere ve uluslararası insancıl hukuka tamamen uygun bir şekilde iyileştirilmesi gerekiyor.” ifadesi kullanıldı.
Ayrıca yardım malzemelerine ulaşmaya çalışırken insanların hayatını kaybettiklerine işaret edilerek, bu şoke edici hadiselerin mümkün olan en kısa sürede kapsamlı bir şekilde aydınlatılması istendi.
İsrail’in uluslararası insancıl hukuka uyma ve Gazze’deki sivilleri mümkün olan en iyi şekilde koruma sorumluluğuna sahip olduğu vurgulandı.
Hükümetin yanıtında, Almanya’nın İsrail’e, Gazze’de yardım dağıtımlarının tamamen yeniden başlatılmasını kolaylaştırması ve Birleşmiş Milletler (BM) ile insani yardım kuruluşlarının çalışmalarını bağımsız ve tarafsız bir şekilde yürütebilmelerini sağlaması çağrısında bulunuldu.
27 Mayıs’tan bu yana İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 922’ye, yaralıların sayısı da 5 bin 861’e çıktı.
Belçika Kralı Philippe’ye göre, Gazze’deki durum “insanlık için bir utanç”
Belga haber ajansının haberine göre, Philippe, Belçika Milli Günü vesilesiyle ülkesine seslendiği konuşmasında, uluslararası hukukun ayaklar altına alındığında “öngörülemezlik ve şiddetin serbest kaldığını” dile getirdi.
Gazze’deki sivillerin açlıktan ve bombardımanlar altında hayatını kaybettiğini kaydeden Philippe, “Mevcut durum çok uzun süredir devam ediyor. Bu, insanlık için bir utançtır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin bu dayanılmaz krize derhal son verilmesi çağrısını destekliyoruz.” dedi.
Philippe, çocuklarını kaybeden biri Filistinli diğeri İsrailli iki babayla görüştüğünü ifade ederek, “Bu babalar bize, siyasi boyutun ötesinde, söz konusu olanın her zaman insanlık onuru olduğunu hatırlatıyor.” diye konuştu.
Avrupa’nın bugün tanık olunan “acımasız güç mücadelelerine karşı” inandırıcı bir alternatif haline gelmesi gerektiğini söyleyen Philippe, “Uluslararası hukuku ve insan haklarını gözeterek insan onurunu koruyabiliriz.” ifadesini kullandı.
AA
Haberlerimize yorumlarınızı bekliyoruz.