Hindistan ve Pakistan arasındaki çatışmalar, Güney Asya’nın modern tarihinin en önemli olaylarından biridir. Bu iki komşu ülke, 1947’deki bağımsızlıklarından bu yana Keşmir sorunu başta olmak üzere birçok konuda anlaşmazlık yaşamış ve dört büyük savaş ile sayısız küçük çaplı çatışmaya girmiştir. Bu yazıda, Hindistan-Pakistan savaşlarının tarihsel sürecini, herkesin anlayabileceği bir dille ve SEO uyumlu şekilde ele alacağız.
Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim, 1947’de İngiliz sömürge yönetiminin sona ermesiyle başladı. İngilizler, Hindistan’ı terk ederken bölgeyi dini temellere göre ikiye böldü: Hindu çoğunluklu Hindistan ve Müslüman çoğunluklu Pakistan. Bu bölünme, tarihin en büyük toplu göçlerinden birine yol açtı. Yaklaşık 15 milyon insan yer değiştirdi ve yüz binlerce kişi dini şiddet olaylarında hayatını kaybetti.
Bölünme sürecinde en büyük sorun, Keşmir bölgesi oldu. Keşmir, Müslüman çoğunluğa sahip bir prenslikti, ancak Hindu bir hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdar, Hindistan’a katılmayı tercih edince, Pakistan destekli kabileler bölgeyi işgal etmeye çalıştı. Bu, Birinci Hindistan-Pakistan Savaşı’nın (1947-1948) fitilini ateşledi.
Keşmir’deki çatışmalar, Hindistan’ın bölgeye asker göndermesiyle büyüdü. Savaş, yaklaşık bir yıl sürdü ve 1948’de Birleşmiş Milletler’in (BM) araya girmesiyle ateşkesle sona erdi. Ateşkes, Keşmir’i fiilen ikiye böldü: Hindistan kontrolündeki Jammu ve Keşmir ile Pakistan kontrolündeki Azad Keşmir ve Gilgit-Baltistan. BM, Keşmir’in geleceğini belirlemek için bir halk oylaması önerdi, ancak bu oylama hiçbir zaman gerçekleşmedi. Bu savaş, iki ülke arasında Keşmir sorununu çözümsüz bir düğüm haline getirdi.
Keşmir sorunu, 1960’larda da gerilimi yüksek tuttu. Pakistan, Hindistan’ın Keşmir’deki kontrolünü zayıflatmak için 1965’te Operasyon Cebelitarık’ı başlattı. Pakistanlı askerler, sivil kılığında Keşmir’e sızarak isyan çıkarmaya çalıştı. Ancak Hindistan, bu girişimi fark etti ve karşı saldırı başlattı. Savaş, Keşmir’in ötesine yayıldı ve iki ülke arasında geniş çaplı çatışmalara dönüştü.
Savaş, yaklaşık bir ay sürdü ve binlerce asker hayatını kaybetti. BM’nin araya girmesiyle 1965’te ateşkes sağlandı. Sovyetler Birliği’nin arabuluculuğunda imzalanan Taşkent Anlaşması (1966), tarafları savaş öncesi sınırlarına dönmeye zorladı. Ancak bu savaş, Keşmir sorununu çözmek yerine iki ülke arasındaki güvensizliği daha da derinleştirdi.
1971’deki savaş, Keşmir’le değil, Doğu Pakistan (bugünkü Bangladeş) ile ilgiliydi. Pakistan, Batı Pakistan ve Doğu Pakistan olarak iki ayrı bölgeden oluşuyordu. Ancak, Doğu Pakistan’daki Bengal halkı, siyasi ve ekonomik ayrımcılığa uğradığını hissediyordu. 1970’te yapılan seçimlerde Doğu Pakistan merkezli Awami Ligi’nin zaferi, Batı Pakistan yönetimince kabul edilmedi. Bu, Doğu Pakistan’da bağımsızlık hareketini tetikledi.
Pakistan ordusu, Doğu Pakistan’daki isyanı bastırmak için sert bir müdahalede bulundu. Milyonlarca Bengal mülteci Hindistan’a sığındı. Hindistan, mülteci krizine çözüm bulmak ve bağımsızlık hareketini desteklemek için 1971’de savaşa girdi. Hindistan’ın hızlı ve etkili müdahalesi, Pakistan’ın teslim olmasıyla sonuçlandı. Savaş sadece 13 gün sürdü ve Bangladeş bağımsız bir ülke olarak doğdu. Bu savaş, Pakistan için büyük bir yenilgi, Hindistan için ise bölgesel bir zafer oldu.
1990’larda Keşmir’de gerilim yeniden tırmandı. 1998’de her iki ülkenin nükleer silah testleri yapması, bölgedeki tansiyonu daha da artırdı. 1999’da Pakistan destekli militanlar ve askerler, Keşmir’deki Kargil bölgesinde Hindistan kontrolündeki stratejik noktalara sızdı. Bu, Kargil Savaşı olarak bilinen sınırlı ama yoğun bir çatışmayı başlattı.
Hindistan, bölgeyi geri almak için büyük bir askeri operasyon düzenledi. Uluslararası baskılar ve Hindistan’ın kararlı tutumu, Pakistan’ın geri çekilmesine yol açtı. Savaş, Hindistan’ın zaferiyle sonuçlandı, ancak iki ülke arasındaki ilişkiler ciddi şekilde zarar gördü.
Günümüzde Hindistan-Pakistan İlişkileri
Keşmir, Hindistan ve Pakistan arasında hâlâ çözülememiş bir sorun. Her iki ülke de Keşmir’in tamamında hak iddia ediyor. Hindistan, 2019’da Jammu ve Keşmir’in özel statüsünü kaldırarak bölgeyi doğrudan merkezi yönetime bağladı. Bu karar, Pakistan’da büyük tepkiye yol açtı ve ilişkiler daha da gerildi.
Son yıllarda, her iki ülke de Keşmir’deki Kontrol Hattı’nda (LoC) sık sık çatışmalar yaşıyor. Ancak, geniş çaplı bir savaş yerine düşük yoğunluklu çatışmalar ve diplomatik gerilimler ön planda. Nükleer silahlara sahip iki ülke arasındaki gerilim, uluslararası toplumun da dikkatle izlediği bir konu.
Sonuç
Hindistan ve Pakistan arasındaki savaşlar, sömürge sonrası bölünme, Keşmir sorunu ve bölgesel güç rekabetinden kaynaklanıyor. 1947, 1965, 1971 ve 1999’daki çatışmalar, iki ülke arasındaki güvensizliği derinleştirdi. Keşmir, hâlâ barışın önündeki en büyük engel. Her iki ülkenin diyalog ve diplomasiye odaklanması, bölgede kalıcı barış için kritik önem taşıyor.