Gazze Mahkemesi Başkanı Falk: Gazze halkı için durum umutsuz ve acil müdahale gerekli

Gazze Mahkemesi Başkanı Richard Falk, “Bu çaresizlik ve acil durum duygusunun, BM’nin Genel Kurul tarafından yetkilendirilmesi halinde anlamlı ve acil adımlar atabileceği fikriyle birleştirilmesini istiyoruz.” dedi.
Gazze Mahkemesi Başkanı ve eski Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Raportörü Richard Falk, Gazze halkının tamamı için durumun umutsuz ve acil müdahalenin gerekli olduğunu belirtti.
Falk, İstanbul’da bir otelde düzenlenen “Gazze Mahkemesi Acil Durum Basın Toplantısı”nda AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Gazze Mahkemesinin, Türk Hükümetinin Gazze’deki soykırımı kınamasını memnuniyetle karşıladığını kaydeden Falk, “Bu kınama özellikle küresel kuzeyde, neredeyse diğer tüm hükümetlerden daha tutarlı, daha güçlü ve daha etkili oldu. Ve bu takdire şayan.” ifadelerini kullandı.
Falk, ekim ayında Gazze Mahkemesi’nin İstanbul’da yapacağı toplantıdan beklentilerinin sorulması üzerine, “Yaşananların suç niteliğini ortaya koyan güvenilir bir arşiv oluşturmayı umuyoruz.” dedi.
Mayıs ayı sonunda Saraybosna’da önemli kanıtlar elde eden bir toplantı yaptıklarını aktaran Falk, “Gazze Mahkemesi, Vicdan Jürisi’ne sahip olduğu için, normal bir mahkeme kadar dar bir çerçeveye sahip değil. Hukuk kurallarının ve hukuki delillerin teknik uygulamasından çok adaletle ilgileniyor. Bu nedenle, daha bütünsel bir tablo sunuyor.” diye konuştu.
Falk, diğer temel hedefin “küresel dayanışma girişimlerini meşrulaştırmak, hükümetlere soykırımı durdurmak için daha fazla çaba göstermeleri konusunda baskı yapmak, İsrail’in yaptıklarına meydan okumak için Barış İçin Birlik Kararı veya BM koruma sorumluluğu araçlarını kullanmak ve bunun mümkün olan en kısa sürede veya derhal bir etki yaratmasını ummak” olduğunu belirtti.
“İyi niyetli eylemler için geç olabilir”
Gazze Mahkemesi Başkanı Falk, “Her geçen gün güçlenen bir varsayımla hareket ediyoruz. Gazze halkının tamamı için durum umutsuzdur ve acil müdahaleler gereklidir. Aksi takdirde, kendi girişimlerimiz de dahil olmak üzere iyi niyetli eylemler bile herhangi bir etki yaratmak için artık çok geç olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Falk, Gazze’deki mevcut acil durumu gelecek ay yapılacak BM Genel Kurulu gündemine getirme hususuna değinerek, “Bu çaresizlik ve acil durum duygusunun, BM’nin Genel Kurul tarafından yetkilendirilmesi halinde anlamlı ve acil adımlar atabileceği fikriyle birleştirilmesini istiyoruz.” dedi.
BM’nin, Barış İçin Birleşme Kararı ve Koruma Sorumluluğu Prosedürleri aracılığıyla bunu yapmak için yasal ve siyasi araçlara sahip olduğunu vurgulayan Falk, “Dolayısıyla bu, BM’nin soykırım önleme konusunda felç olduğu düşüncesine meydan okuma girişimidir.” yorumunda bulundu.
Gazze Mahkemesi
Gazze Mahkemesi, uluslararası adalet sistemlerinin yetersiz kaldığı bir dönemde, sivil toplumun vicdanına dayanan bağımsız bir halk mahkemesi olarak öne çıkıyor.
Kasım 2024’te Londra’da kurulan inisiyatif, İsrail’in Gazze’deki eylemlerini soykırım, apartheid ve savaş suçu kapsamında incelerken, uluslararası hukuku, insan haklarını ve ahlaki sorumluluğu temel alıyor.
Mahkeme, resmi kurumların dışında, ancak hukuken tutarlı ve kamu vicdanına dayalı kararlar üreterek tarihsel bir kayıt oluşturmayı amaçlıyor.
Yürütme Komitesi, Üç Uzman Oda, Danışma Konseyi, Vicdan Jürisi, İdari ve Destek Birimleri olmak üzere beş ana bileşenden oluşan Gazze Mahkemesi, mayıs ayında Saraybosna’da dört günlük kamuya açık oturum düzenleyerek tanıkların, gazetecilerin, akademisyenlerin ve uzmanların ifadelerini dinledi.
Gazze Mahkemesi’nin Vicdan Jürisi, Ekim 2025’te İstanbul’da yapacağı nihai duruşmada, tüm tanıklıklar ve deliller üzerinden ahlaki bir karar verecek.
AA
Haberlerimize yorumlarınızı bekliyoruz.