Ekonomi Alanında bir Doktor Daha, Günter Mercan

Üsküp “Aziz Kiril ve Metodiy Üniversitesi”, Ekonomi Fakültesi öğretim ve araştırma görevlisi, Günter Mercan, 20 Mayıs 2025 tarihinde, “EKONOMİ BÜYÜME SÜRECİNDE KURUMLARIN ROLÜ” konusunda yazdığı doktora tezini başarıyla savunarak, ekonomik bilimler alanında doktor ünvanını aldı.
Günter Mercan, doktora tezinde, Avrupa’daki geçiş ülkelerinde, özellikle de Kuzey Makedonya Cumhuriyeti özelinde, kurumların ekonomik büyüme üzerindeki etkisini inceliyor. 1996-2019 dönemini kapsayan çalışmada, Mercan ekonomik ve siyasi kurumların büyümeye olan etkisini ayrıntılı olarak değerlendiriyor. Mercan, bu etkileri hesaplamak için kısmi korelasyonlar, dönem sabit etkili en küçük kareler yöntemi, sistem genelleştirilmiş momentler yöntemi, ARDL sınır testi yaklaşımı, büyüme muhasebesi çerçevesi, sıralı lojistikregresyon gibi gelişmiş ekonometrik yöntemlerinden yararlanıyor.
Kurumsal iktisat teorisi, Avrupa’daki geçiş ekonomilerinin daha yüksek ekonomik büyüme oranlarına ulaşmasında karşılaştıkları bazı zorlukları, belirli ölçüde kurumsal yapıların kalitesiyle açıklar. Kurumsal iktisatçılar, sermaye, emek ve teknolojininbizzat büyümenin kendisini, yani büyümenin farklı tezahürlerini temsil ettiklerini, ekonomik büyümenin temel belirleyicilerininise kurumların olduğunu savunurlar. Klasik teorilerin aksine teknoloji ve kurumların kalitesinde geride kalındığı takdirde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında makasın sürekli artabileceğini, gelişmekte olan ülkelerin bu alanlarda yatırım yapmadıkları sürece yaşam standartlarını iyileştiremeyeceklerini vurgularlar.
Günter Mercan’ın yaptığı çalışmanın bulguları, Kuzey Makedonya’nın da dahil olduğu Avrupa’daki bu geçiş ekonomilerinin kurumsal yapısının ekonomik büyüme üzerinde belirleyici bir rol oynadığını açıkça ortaya koyuyor. Doktora tezindeki bulgulara göre bu ülkelerdeki yolsuzlukla mücadele (Transparency International Derneğinin yayımladığı yolsuzluk algı endeksi), ekonomik özgürlükler (Heritage Vakfı ve Fraser Enstitüsü’nün yayımladıkları ekonomik özgürlük endeksleri) ve ekonomik yönetim kalitesi (Dünya Bankası’nın yayımladığı dünya yönetişim göstergeleri) ekonomik büyümeyle pozitif ilişkilidir. Özellikle de hukukun üstünlüğü (mülkiyet hakları ve hükümetin bütünlüğü), vergi yükü ve kamu harcamaları açısından küçük hükümet, daha iyi düzenlemeler (iş özgürlüğü ve parasal özgürlük), daha açık bir piyasa (yatırım ve finansal özgürlük) ve ekonomik yönetim kalitesinin ekonomik büyümeyle oldukça pozitif bir ilişkisi olduğu kanıtlanıyor. Bu ülkelerdeki demokratik kurumların da ekonomik büyümeyle genellikle pozitif ilişkisi olsa da, siyasi rekabet ve katılım gibi bazı unsurların (Tatu Vanhanen’in yayımladığı demokratikleşme endeksi), ekonomik alanda reformlar olmadan kısa vadede büyümeyle negatif ilişkisi dikkat çekiyor.
Bu ülkelerdeki ekonomik özgürlüklerin, ekonomik yönetim kalitesinin ve yolsuzlukla mücadelenin ekonomik büyümeyi arttırdığı ve bu etkinin istatistiksel olarak anlamlığı olduğu hesaplanmaktadır. Özellikle de hukuk sistemi ve mülkiyet haklarının, daha kaliteli bir düzenleyici çerçevenin (iş özgürlüğü, fiyat istikrarı ve enflasyonu kontrol etmede para politikasının etkinliği, çalışma özgürlüğü ve finansal özgürlük), uluslararası ticaret özgürlüğünün, daha kaliteli ekonomik yönetimin (daha düşük yolsuzluk, daha iyi düzenleyici çerçeve, hukukun üstünlüğü ve yönetime katılım ile hesap verebilirlik) ekonomik büyüme oranını arttırdığı ve istatistiksel açıdan anlamlı olduğu kanıtlanmaktadır. Siyasi kurumlar açısından ise sadece yürütme organının seçim süreci şeffaflığı, yürütme erkine getirilen sınırlamalar ve siyasi rekabet ve katılımın (Systemic Peace tarafından yayımlanan Polity IV projesi) büyümeye pozitif ve istatistiksel açıdan anlamlı etki ettiği görülmektedir. Diğer uluslararası kuruluşların yayımladığı siyasi kurumlar kalitesini ölçen endekslerin ise ekonomik büyüme oranına genellikle pozitif etkileri olmasına rağmen, çoğu istatistiksel anlamlılık göstermiyor. Avrupa’daki geçiş ülkelerin ekonomik büyümesine ekonomik kurumların kalitesinin pozitif ve istatistiksel anlamlı etkisi açık ve net olsada, siyasi kurumların kısa vadede bu etkisi anlamlı değildir, ya da etkilerini göstermeleri için farklı alanlardaki reformlara ihtiyaç duymaktadırlar.
Kuzey Makedonya Cumhuriyeti üzerinde yapılan özel çalışma ise özellikle ekonomik yönetim kalitesinin ve yolsuzlukla mücadelenin ekonomik büyümeyle pozitif ilişkisi olduğu doğrulanmaktadır. Makedonya ekonomisinin düşük rekabet gücü nedeniyle ekonomik özgürlükler büyümeyle kısa vadede de olsa pozitif ilişi göstermemektedir. Ekonomik yönetim kalitesinin ve bir birleşeni olan hükümetin etkinliğinin hem kısa vadede hem de uzun vadede büyüme oranını arttırdığı ve bunun istatistiksel olarak anlamlı olduğu gözlemlenmektedir. Siyasi istikrar ve siyasi katılım ile hesap verebilirlik ise uzun vadeli büyümenin istatistiksel olarak en güçlü belirleyicileri olmaktadırlar. Kuzey Makedonya örneğinde, ayrıca siyasi kurumlardan seçme hakkının, adil ve şeffaf seçimlerin ve ifade özgürlüğünün(Varieties of Democracy Enstitüsünün yayımladığı demokratikleşme endeksi), ekonomik büyümeyi hem kısa hem de uzun vadede arttırdığı ve bunun istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır.
Büyüme muhasebesi çerçevesi dahilinde yapılan araştırmada en geniş anlamda teknoloji ve güçlü kurumsal yapıların, sermaye ve emeğin verimliliğini artırarak büyümeye pozitif katkıda bulunduğu saptandı. Kuzey Makedonya örneğinde teknoloji ve kurum kaynaklı büyümenin 2008’den sonra ciddi bir düşüş yaşadığı kanıtlanmış ve Kuzey Makedonya’nın düşük büyüme oranlarının en büyük nedenlerinden birinin bu olduğu kanısına varılmıştır.
Avrupa’daki geçiş ülkelerinde ekonomik büyümenin önündeki temel engellerin başında kurumsal zayıflıklar gelmektedir. Hukukun üstünlüğünün sağlanması, düzenleyici çerçevenin iyileştirilmesi, ticaretin ve yatırımların önündeki engellerin kaldırılması, şeffaflık ve hesap verebilirliğin artırılması bu ülkelerde büyümeyi destekleyen temel reform alanlarıdır. Kuzey Makedonya özelinde ise, hükümetin etkinliğini ve siyasi istikrarı güçlendirmek, medya özgürlüğü ve kamu kurumlarında hesap verebilirliği artırmak, yolsuzlukla mücadeleyi derinleştirmek ve kayıt dışı ekonomiyi azaltmak ülkenin kalkınma sürecinde öncelikli hedefler olarak öne çıkmaktadır.
Günter Mercan, 17 Temmuz 1994 yılında Manastır’da doğdu, ilk ve orta öğrenimini Resne’de tamamladı, lisans ve yüksek lisans eğitimini ise Üsküp “Aziz Kiril ve Metodiy Üniversitesi, Ekonomi Fakültesi’nde üstün başarılarla tamamladı. Mercan, Ekonomi Fakültesi’nde öğretim ve araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır ve akademik çalışmalarını sürdürmektedir. Şimdiye kadar sekizi etki faktörüne sahip uluslararası dergilerde çok sayıda bilimsel yayın gerçekleştirdi. Bunlardan beşi doğrudan doktora tezinin konusuyla bağlantılı olup, hem Web of Science hem de Scopus endeksli dergilerde yayımlanmıştırlar. Kendisi ayrıca birçok uluslararası konferansta bildiri sunmuş, çeşitli COST ve Erasmus+ projelerinde görev almıştır.
2024 Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan Daron Acemoğlu, James A. Robinson ve Simon Johnson da bu alanda yaptıkları çalışmalarla kurumların ekonomik büyüme üzerindeki etkisini güçlü biçimde vurgulamışlardır.
Bizi takip edin ,balkanları birlikte keşfedelim.!