“Dil, Benim İçin Sadece İletişim Değil; Kimlik, Kültür ve Düşüncedir”

Plasnitsa Belediyesi’nden Nilden Karamaleska, Gostivar Lisesi’nde başladığı eğitim yolculuğunu Kiril ve Metodi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümü mezunu olarak tamamladı. Hem İngiliz hem de Türk edebiyatına duyduğu yoğun ilgiyle dikkat çeken Karamaleska, edebiyatın insanı anlama ve ifade etme konusundaki dönüştürücü gücüne inanıyor. Çeviri, yazarlık ve eğitim alanında üretmek isteyen Nilden ile dilin anlamı, edebi yolculuğu ve hedefleri üzerine konuştuk.
Kendinizi tanıtarak başlayabilir misiniz?
“Tabii. Ben Nilden Karamaleska. Plasnitsa Belediyesi’ndenim ve lise eğitimimi Gostivar Lisesi’nde tamamladım. Ardından Kiril ve Metodi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldum. Üniversite yıllarım boyunca hem İngiliz hem de Türk edebiyatına yoğun bir ilgi duydum. Dilin sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda kültürleri, tarihleri ve insan düşüncesini aktaran güçlü bir yapı olduğuna inanıyorum.”
İngiliz Dili ve Edebiyatı okumaya nasıl karar verdiniz?
“Dillere olan yatkınlığım ve merakım bu bölümü seçmemde belirleyici oldu. Dilin yalnızca insanlar arasında iletişimi sağlamadığını, aynı zamanda bir kültürün ve düşünce dünyasının yansıması olduğunu erken yaşta fark ettim. Bu nedenle dili basit bir iletişim mekanizması olarak değil, tarihsel, toplumsal ve sanatsal katmanları olan bir alan olarak değerlendirdim. İngiliz Dili ve Edebiyatı bu keşfi yapmama imkân sundu.”
Eğitiminiz sırasında sizi en çok zorlayan ne oldu?
“Edebiyat metinlerinin yoğun teorik altyapısı ve tarih, felsefe, psikoloji gibi disiplinlerle iç içe olması zaman zaman zorlayıcıydı. Bu alanlarda yeterli bilgiye sahip olmadığımda, bazı metinlerin derin anlamlarını kavramakta zorlandım. Ama bu zorluk beni farklı alanlarda da bilgi edinmeye yönlendirdi. Ek kaynaklar okudum, seminerlere katıldım ve böylece disiplinlerarası bakış açımı geliştirdim.”
Gelecek hedefleriniz neler?
“Eğitim alanında kendimi geliştirerek öğretmenlik yapmak istiyorum. Bunun yanında çeviri ve yazarlık da kariyer hedeflerim arasında. Dil ve edebiyatın sunduğu çok katmanlı dünyada akademik ve yaratıcı üretim yapmak, kültürlerarası iletişimi güçlendirmek ve insanlara ulaşmak istiyorum. Çeviriyle kültürler arasında köprüler kurmak, yazarlıkla ise kendi sesimi duyurmak istiyorum.”
Bu bölümü okumak isteyen öğrencilere neler tavsiye edersiniz?
“Yalnızca İngilizce bilmek yeterli değil. İngiliz Dili ve Edebiyatı, disiplinlerarası bir alan. Tarih, siyaset, mitoloji, felsefe ve psikoloji gibi farklı alanlara ilgi duymanız gerekiyor. Sürekli okumaya, eleştirel düşünmeye ve sorgulamaya açık olmalısınız. Edebiyat, yüzeyde sadece hikâye anlatmak gibi görünse de aslında insanı, toplumu ve dünyayı anlamaya dair derin bir yolculuktur. Bu yolculukta sabır ve tutku çok önemli.”
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
“Evet. İngiliz Dili ve Edebiyatı okurken sadece İngiliz edebiyatına odaklanmadım; Osmanlı tarihi, Türk tarihi ve edebiyatı gibi alanlarda da paralel okumalar yaptım. Bu sayede farklı kültürleri anlamakla kalmadım, kendi kültürümü ve inancımı da daha derinlemesine tanıma fırsatı buldum. Dil benim için yalnızca iletişim değil, bir düşünce biçimi, kimlik ve kültür taşıyıcısıdır. Bu yüzden dili öğrenirken kendi köklerimize de sahip çıkmak çok önemli. Gençlere tavsiyem: Ne okursanız okuyun, kim olduğunuzu unutmayın. Kültürümüzü tanımak, diğer kültürleri anlamayı da kolaylaştırır.”
Bizi takip edin ,balkanları birlikte keşfedelim.!