Cengiz Aytmatov’un Edebî Mirası Üsküp’te Anlatıldı

Üsküp Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Türk dünyasının gönüllerde taht kurmuş yazarlarından Cengiz Aytmatov üzerine anlamlı bir konferansa ev sahipliği yaptı. Etkinliğe davetli konuşmacı olarak katılan Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan Söylemez, Aytmatov’un edebiyat dünyasındaki derin izlerini ve Türk dünyasına kattığı kültürel değeri etkileyici bir sunumla dile getirdi.
Prof. Dr. Söylemez konuşmasında, Aytmatov’un yalnızca bir yazar değil, aynı zamanda Türk halklarının ortak hafızasını şekillendiren güçlü bir anlatıcı olduğunu vurguladı. Onun kaleminden dökülen her hikâyenin, kökleri Orta Asya bozkırlarına uzanan birer kültür taşıyıcısı olduğunu belirtti. Gün Olur Asra Bedel, Beyaz Gemi ve Elveda Gülsarı gibi eserlerin, sadece bireyin içsel yolculuğunu değil; halkların tarihini, kimliğini ve zamanla kurduğu bağları da derinlemesine işlediğine dikkat çekti.
Aytmatov’un metinlerinde geleneksel değerlerle modern düşüncenin nasıl iç içe geçtiği, destansı anlatının evrensel temalarla nasıl bütünleştiği üzerinde duruldu. Söylemez, Aytmatov’un, coğrafyaları aşan diliyle Türk dünyasının kültürel birlikteliğine katkı sunduğunu ve onun eserlerinin bugün hâlâ köprü kuran birer edebî yapı taşı olduğunu ifade etti.
Konferansta, Aytmatov’un anlatılarında modern ve geleneksel unsurların nasıl bir araya geldiği, toplumların dönüşümü ve bireylerin kimlik arayışı gibi temalar üzerinde duruldu. Prof. Dr. Söylemez, Aytmatov’un sadece Kazak ve Kırgız halklarının değil, tüm Türk dünyasının ortak kültürel mirasına büyük katkı sağladığını vurguladı. Yazarın dilindeki evrensellik ve derinlik, konferansa katılan öğrenciler ve akademisyenler tarafından büyük takdirle karşılandı.
Üsküp’teki bu anlamlı buluşma, hem akademik çevrelerden hem de öğrencilerden yoğun ilgi gördü. Katılımcılar, Cengiz Aytmatov’un sadece geçmişin değil, geleceğin de sesi olduğunda hemfikir oldular. Bu değerli etkinlik, Aytmatov’un mirasının yaşatılması ve Türk dünyası edebiyatının daha da derinlemesine anlaşılması yolunda önemli bir adım olarak kayıtlara geçti.
Konferansın ardından duygularını paylaşan Üsküp Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Emin, kelimelere yüreğinin sükûnetiyle ses verdi. Onun cümlelerinde sadece bir akademisyenin memnuniyeti değil, yüzyıllardır süregelen bir kültürün taşıyıcısı olmanın bilinci saklıydı:
“Böylesi anlam yüklü bir etkinliğe ev sahipliği yapmak, yalnızca bir akademik görev değil; bir gönül borcudur. Cengiz Aytmatov’un sesi, sadece Kırgız bozkırlarında değil, Türk milletinin ortak vicdanında yankılanmaktadır. Onu burada, kendi dilimizin sıcaklığıyla anmak, geçmişe duyulan sadakatin ve geleceğe duyulan umudun en zarif ifadesidir.”
Prof. Dr. Osman Emin konuşmasını sürdürürken, kelimeleri bir öğretmenin ötesinde, bir kültür sevdalısının içtenliğiyle şekilleniyordu:
“Bölümümüzü, sadece bilgi aktarılan bir yer değil; düşüncenin mayalandığı, ruhun beslendiği, kimliğin kök saldığı bir mekân hâline getirmek istiyoruz. Böyle konferanslar, öğrencilerimizin yalnızca metinlerle değil, anlamla, ruhla ve aidiyetle bağ kurmasına vesile oluyor.”
Konferansın ardından öğrencilerin gözlerinde yanan ilgi kıvılcımı, bu sözlerin ne denli karşılık bulduğunu fısıldar gibiydi. Bugün, Üsküp’te sadece bir yazar anılmadı; bir milletin belleği, edebiyatın kılcal damarlarından yeniden akmaya başladı.
Nazar ARSLAN