Bağımsız adayların seçime katılımı belirsizliğini koruyor

Makedonya’da 19 Ekim’de yapılacak yerel seçimler öncesi, bağımsız adayların seçim sürecine nasıl katılacağına dair belirsizlik devam ediyor.

Anayasa Mahkemesi’nin Seçim Kanunu’nun 61. ve 62. maddelerini iptal etmesinin ardından, bağımsız adayların imza toplayıp toplamayacağı konusunda net bir yasal çerçeve oluşmadı.

Başbakan Hristijan Mickoski, yaptığı açıklamada Devlet Seçim Komisyonu’na (DSK) çağrıda bulunarak, yeni bir yönetmelik çıkarmasını ve bu yönetmelikle bağımsız adaylık için imza toplama usulünün netleştirilmesini istedi.

Mickoski, Seçim Kanunu’ndaki değişikliklerin Meclis sürecinde olduğunu ancak muhalefetteki bir partinin talepleri nedeniyle sürecin tıkandığını belirtti.

“Seçim Komisyonu üyelerinden birinin çoğunluktan bağımsız olarak veto hakkına sahip olması yönünde talepler var. Bu, dünya genelinde örneği olmayan bir uygulama olur. Böyle bir engelleme, Seçim Kanunu’nun geçmesini istemedikleri anlamına gelir,” diyen Mickoski, DSK’nin yasal yetkileri çerçevesinde yeni bir yönetmelik çıkarabileceğini söyledi.

DSK Başkanı Boris Kondarko ise, Meclis’ten gerekli yasal düzenleme gelmemesi halinde Komisyon’un bağımsız adaylar için imza toplama zorunluluğu olmadan adaylık talimatı yayınlayacağını açıkladı.

Kondarko, Seçim Kanunu’nun 60. maddesine atıfta bulunarak, seçmen gruplarının adaylık hakkının doğrudan yasayla verildiğini ve DİK’in bu maddeyi uygulayacağını ifade etti.

Kondarko, “Eğer Meclis, seçimlerin ilanından sonraki 10 gün içinde değişiklikleri geçirmezse, DİK talimatı bu maddeye göre, imza toplama şartı olmaksızın hazırlayacaktır,” dedi.

Öte yandan, belirsizlik bağımsız grupları harekete geçirdi. “Şansa za Centar” (Merkez İçin Şans) adlı sivil girişim, yasal boşluk ve kurumların net açıklama yapmaması nedeniyle siyasi bir platform kurmak amacıyla imza toplamaya devam edeceklerini duyurdu.

“Kurumlar seçim takvimi işlemeye başlamışken hâlâ açık ve resmi bir yol haritası sunmuyor. Bu durum, bağımsızları oyunun dışına itmeye çalışan siyasi partilerin yarattığı karmaşanın bir parçasıdır,” açıklamasında bulunan grup, yasal güvensizlik ortamına karşı çözüm arayışında olduklarını ifade etti.

Anayasa Mahkemesi’nin Seçim Kanunu’nun iki maddesini iptal etmesinin ardından ortaya çıkan bu durum, seçimlerin demokratik yapısı ve bağımsız adaylık sürecinin şeffaflığı açısından ciddi soru işaretlerine yol açıyor.