AB’nin Makedonya Raporu: Anayasa değişikliği için hiçbir adım atılmadı

Avrupa Komisyonu’nun Kuzey Makedonya hakkındaki son İlerleme Raporunda, ülkenin Avrupa Birliği yolunda devam edebilmesi için gerekli adımları atmadığı, özellikle Bulgarların Anayasa’ya eklenmesi konusunda hiçbir somut ilerleme sağlanmadığı vurgulandı.

Raporda, bu adımın İyi Komşuluk Anlaşması’ndan doğan bir yükümlülük olduğu hatırlatılırken, Yunanistan ile yapılan Prespa Anlaşması’nın da uygulanmasında tüm tarafların iyi niyet göstermesi gerektiği belirtildi.

“Kuzey Makedonya son bir yılda üyelik müzakerelerinde ilerleme kaydetmek için kararlı adımlar atmadı ve Anayasa değişikliklerini, özellikle ülkede yaşayan diğer uluslardan vatandaşların (örneğin Bulgarların) Anayasa’ya dahil edilmesini hâlâ gerçekleştirmedi. Bu yükümlülük, Temmuz 2022’de kabul edilen kararlar çerçevesinde üstlenilmişti,” ifadelerine yer verildi.

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kaja Kallas, Kuzey Makedonya’nın hâlâ Anayasa değişikliğini gerçekleştirmediğini hatırlatırken, Genişlemeden Sorumlu Komiser Marta Kos, kısa açıklamasında Kuzey Makedonya, Bosna-Hersek ve Kosova’nın bu yıl ilerleme göstermediğini belirtti.

Kos, “Son bir yılda Kuzey Makedonya, Bosna-Hersek ve Kosova’da ilerleme kaydedilmedi; sebepler farklı olsa da Komisyon bu ülkelerin AB yolundaki çabalarını desteklemeyi sürdürecek,” dedi.

Raporda ayrıca, ülkenin hukukun üstünlüğü, kamu yönetimi reformu ve demokratik kurumların işleyişi konularında çalışmalarını sürdürdüğü, azınlıkların korunmasına yönelik eylem planının uygulanmaya devam ettiği kaydedildi.

Bununla birlikte, yargı bağımsızlığı ve yolsuzlukla mücadelede hâlâ ciddi endişeler bulunduğu belirtildi.

“Kuzey Makedonya, AB ile ilgili reformların uygulanması konusunda çabalarını yoğunlaştırmalı, özellikle ‘Temel Değerler’ kümesinde yer alan hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve bütünlüğünün korunması ile yolsuzluk ve organize suçla mücadelenin güçlendirilmesi alanlarında ilerleme kaydetmelidir,” denildi.

Raporda olumlu olarak, Kuzey Makedonya’nın AB’nin ortak dış ve güvenlik politikasına tam uyumunu sürdürmesi ve bunun ülkenin stratejik yöneliminin açık bir göstergesi olduğu da vurgulandı.