AB, İsrail-Kıbrıs-Yunanistan enerji hattı hakkında soruşturma başlattı

Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail’i adanın güneyinden birbirine bağlayan milyarlarca avroluk enerji hattı ile ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Güney Kıbrıs lideri Nikos Hristodulidis, AB savcısının projeyle ilgili soruşturma başlattığını açıkladı.
Dünyanın en derin ve en uzun denizaltı bağlantılarından biri aracılığıyla üç ülkenin elektrik şebekelerini birbirine bağlamak için tasarlanan denizaltı elektrik kablosu, Lefkoşa’nın projeyi yeniden gözden geçirdiğini açıklamasının ardından zaten tehlikeye girmişti.
Çarşamba gecesi Christodoulides, AB başsavcısı Laura Kövesi’nin geciken girişimle ilgili soruşturma başlattığını söyledi.
Hristodulidis yerel basına yaptığı açıklamada, “Bu öğleden sonra, [Kıbrıs] Hukuk Servisi, Avrupa Kamu Savcılığı (EPPO) tarafından, zaman içinde sunulan ve usulüne uygun olarak soruşturulan çeşitli şikayetlerin ardından, bu özel projeyle ilgili olası suçları soruşturmak için bir dava açmaya karar verdiğini,” söyledi ama soruşturmanın kimleri ilgilendirdiğine dair ayrıntılı bilgi vermedi.
Bu haber, AB fonlarına büyük ölçüde bağımlı olan sorunlu programı daha da risk altına sokuyor. Projenin maliyeti 1,9 milyar avro olarak tahmin ediliyordu ve bunun 657 milyon avrosu doğrudan AB finansmanından gelecekti.
Kalan miktarın %63’ü Kıbrıs, %37’si ise Yunanistan tarafından karşılanacaktı.
Kıbrıs Maliye Bakanı Makis Keravnos, Kathimerini of Cyprus gazetesine projenin artık uygulanabilir olmadığını söyledi.
Keravnos, “Bağımsız ve saygın kuruluşlardan gelen iki çalışma önümde duruyor ve bu çalışmalar, bu projenin belirli şartlar altında sürdürülebilir olmadığı sonucuna varıyor,” dedi.
Euractiv, resmi EPPO soruşturmasının başlatıldığı duyurulmadan önce, maliye bakanının yorumlarının Lefkoşa’nın resmi tutumunu yansıtıp yansıtmadığını sorduğunda Kıbrıs hükümetinden bir yetkili, Yunan tarafının anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini ima etti.
Yetkili, “Proje, Kıbrıs Cumhuriyeti için stratejik öneme sahip. Projenin uygulanabilirliği, [Yunanistan’ın] Bağımsız Elektrik İletim Operatörünün üstlendiği koşul ve taahhütlere bağlı ve bunların uygulanmasını bekliyoruz,” dedi.
Fakat Lefkoşa’daki kaynaklar Euractiv’e, Güney Kıbrıs hükümeti içinde bu konuda görüş ayrılıkları olduğunu söyledi. Maliye bakanlığı projede yüksek ekonomik risk görürken, enerji bakanlığı projenin devam etmesinden yana.
Atina da gecikmeden duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdi. İktidardaki Yeni Demokrasi (ND) milletvekili Tasos Chatzivasileiou, Lefkoşa’yı gecikmeden tutumunu netleştirmeye çağırdı ve Yunanistan’ın projeyi ilerletme taahhüdünü yineledi; “Kıbrıs, bu öneme sahip projelerle kumar oynayamaz,” dedi.
Jeopolitik de bu konuda rol oynuyor, zira Türkiye, deniz bölgelerinin etkileneceğini öne sürerek projeye karşı çıkıyor.
Ankara, bölgedeki tüm ilgili enerji projelerinin, Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin 2019 yılında Libya ile imzaladığı Mutabakat Zaptı (MoU) ile çeliştiğini savunuyor.
Yunanistan’ın Girit adasının varlığını göz ardı eden Mutabakat Zaptı, AB tarafından “yasadışı” olarak kınandı ve Brüksel bunu tanımayacağını taahhüt etti.
Öte yandan İsrail için kablo, sadece bir altyapı projesinden daha fazlasını temsil ediyor. Avrupa enerji ağına daha derin entegrasyon için stratejik bir adım.
Fakat Orta Doğu’da devam eden çatışma, bu konuyu İsrail’in öncelikler listesinde daha aşağıya itiyor.
Elektrik bağlantısı projesi AB’den siyasi destek aldı. Pazartesi günü, Komisyonun enerji sözcüsü Anna-Kaisa Itkonen, projenin bölgenin enerji altyapısı için stratejik önemini vurguladı ve ilerleme kaydedilmesi gerektiğini belirtti.
Ne var ki Lefkoşa’daki kaynaklar, Kıbrıs’ta, Atina’nın ikili sorunları çözmeyi amaçlayan devam eden diyalogları bozmamak için Ankara’yı kışkırtmak istemediği yönünde bir algı olduğunu söyledi.
Kıbrıslı Sosyalist milletvekili Costas Mavrides, “Atina, projenin uygulanacağına dair garantiler ve bir zaman çizelgesi sunmalıdır,” dedi.
Mavrides ayrıca Atina’yı Ankara’ya karşı “itaatkar çekingenlik” politikasına son vermeye çağırdı.
Yunanistan Avrupa ve Dış Politika Vakfı (ELIAMEP) araştırmacısı George Tzogopoulos, Kıbrıs’ın tereddüt etmesinin nedeninin, hükümetin Yunanistan’da enerji üretim maliyetinin Kıbrıs’tan daha düşük olduğunu düşünmesi olduğunu düşünüyor.
Tzogopoulos, “Bu nedenle, esasen Yunanistan Kıbrıs’a enerji gönderecek ve Kıbrıslı şirketler teorik olarak hedeflenenin aksine ihracat yapamayacak,” dedi.
Analiste göre bir başka neden de, Kıbrıs’ın açık deniz rezervlerinden gaz ihraç etmeyi ummuş olması. Bu rezervler resmi olarak keşfedilmiş ama Türkiye ile deniz bölgeleri konusunda devam eden anlaşmazlık nedeniyle henüz kullanılamıyor.
Üçlü proje şu anda yalnızca kamu yatırımlarına dayanıyor. Buna karşılık, Mısır’dan Yunanistan anakarasına uzanan daha uzun, doğrudan deniz altı yüksek kapasiteli bir hat olan GREGY Interconnector adlı başka bir kablo, özel yatırımcıların desteğine sahip olduğu için daha uygulanabilir.
Tzogopoulos, “Türkiye de bu projeyi sorgulayacak, çünkü proje Türk-Libya Mutabakat Zaptının kapsamına giriyor […] fakat özel ekonomik destek dinamikleri değiştiriyor,” diye ekledi.
Haberlerimize yorumlarınızı bekliyoruz.