Başbakan Mickoski, yerel seçimlerden sonra kabine değişikliği olacağını söyledi

Kuzey Makedonya Başbakanı Hristijan Mickoski, 19 Ekim’deki yerel seçimlerin ardından hükümette bir yeniden yapılanma yapılacağını duyurdu.

Aynı zamanda kendi partisi içinde de değişiklikler planladığını açıkladı. Ancak kaç bakanın değiştirileceği, hangi bakanlardan memnun kalmadığı veya bu yeniden yapılanmanın, bazı bakanların (özellikle VLEN Koalisyonu’ndan) belediye başkanlıklarına aday olmalarıyla ilişkili olup olmayacağı konusunda detay vermedi.

Başbakan Mickoski, “Hiçbir görev ne garanti altındadır ne de sonsuzdur. Bu yüzden seçimlerden hemen sonra partinin kapılarını yeni değişikliklere ve yeni insanlara açacağız. Hükümette de yeniden yapılandırma, gelişme ve kapasite artışı olacak.” dedi.

Ayrıca Mickoski, bu seçimlerin BDİ’nin (DUİ) hükümete geri dönüşü için bir fırsat olmayacağını belirtti. DUİ’nin SDSM ile birlikte muhalefette kalmaya devam edeceğini ifade etti:

“Bir kişi bana, DUİ’yi hükümete ortak olarak hazırlıyorsunuz dedi. Cevabım çok net: DUİ daha uzun süre muhalefette kalacak, çünkü şimdiye kadar hiçbir ders almadılar. Onlar, SDSM ile birlikte, Makedonya’ya vurdukları darbeler ve yolsuzluklarla hükümette değil, muhalefette olmaya devam edecekler.”

BDİ’den ise hemen bir tepki geldi. Parti, Mickoski’nin açıklamalarını “iftira ve kendi tek etnikli hükümetinin meşruiyet krizini gizleme çabası” olarak nitelendirdi ve bu söylemlerin etnik gerilimi körüklediğini belirtti.

BDİ açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Ekim seçimleri halkın iradesinin testi olacak, bir referandum olacak. Vatandaşlar, korku siyasetine, manipülasyona, çok etnikli devletin parçalanmasına ve bölünmelere karşı oy kullanacaklar. Demokrasi, bu tür gerçek dışı açıklamalardan korkmaz. Ne Arnavutlar ne de Makedonlar iftira ve yalanlarla yönetilmeyi hak ediyor. DUİ’nin nerede olacağına yalnızca halk karar verir.”

Son olarak Mickoski, SDSM ve BDİ’yi seçimlerde “kirli oyunlar ve siyasi manipülasyonlar” planlamakla suçladı. Hayali aday listeleriyle seçmeni bilinçli olarak kafa karışıklığına sürüklemeye ve seçim sürecini baltalamaya çalıştıklarını ileri sürdü.